"أن سمعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • duymamıştım
        
    • duydun mu
        
    • duymadım
        
    • duymaz
        
    • duyduktan
        
    • dinlemedim
        
    • duydunuz mu
        
    • çetesini duydun
        
    Bu Carmen'den Habanera. Hiç bu kadar güzel söylendiğini duymamıştım. Open Subtitles هذه أوبرا الهافاني من مسرحية كارمن لم يسبق لي أن سمعت أحد يغنّيها بهذا الجمال
    Daha önce hiç böyle saçma bir şey duymamıştım. Open Subtitles لم يسبق أن سمعت عن أحد يأخذ موقفاً من جهاز من قبل
    Kendiliğinden yazı yazma, küre izleme, psikografi diye şeyler duydun mu? Open Subtitles هل سبق لك أن سمعت عن الكتابة التلقائية؟ التنبؤ؟ الرسم النفسي؟
    Onlardan birini duydun mu ya da bir kayıt var mı? Open Subtitles هل سبق لك أن سمعت أي شيء عنهم، أو أي سجلات؟
    Hayır, hiç duymadım. Neler olduğundan haberin var, değil mi? Open Subtitles كلا، لم يسبق أن سمعت بها، أنتم تعرفون ماذا يحصل هنا، صحيح؟
    Bu kaydı duyar duymaz, bunun gıda bankalarında neler olduğunu anlatabilecek, hatırda kalıcı türden bir parça olabileceğini biliyordum. TED بمجرد أن سمعت هذا التسجيل، عرفت أن هذه ستكون القطعة المثيرة للعواطف والتي ستصف ما يحدث حقا في بنوك الطعام.
    Ve burada olan korkunç şeyleri duyduktan sonra burayı kapattım. Open Subtitles بعد أن سمعت بكل الأشياء الشنيعة التي حدثت هناك، أقفلته.
    Şimdiye dek içten gelerek kafa sallamadığım bir tane bile şikayet dinlemedim. Open Subtitles و أنا لم يسبق لي أن سمعت أحدٌ يتذمّر و لم أتعاطف معه
    - Oliver Lang ya da William Fenimore adını duydunuz mu? Open Subtitles أنا لم أصدق هذا أبدا هل سبق أن سمعت اسم أوليفر لانج أو ويليام فينيمور؟
    Hayvan saldırılarına özellikle atanan başka bir dedektif duymamıştım. Open Subtitles لم يسبق لي أن سمعت بمحقق يعمل في هجوم الحيوانات من قبل
    Bu kadar geniş kütüphanesi olan bir kadını hiç duymamıştım. Open Subtitles لم يسبق لي أن سمعت بإمرأة لديها هذا القدر من الكتب
    Bir emniyet müdürünün, ...bir gizli tanığın cenazesine katıldığını hayatımda hiç duymamıştım. Open Subtitles لم يسبق لي أن سمعت مفوض الشرطة يحضر جنازة المخبر السري
    Ve daha önce böyle bir şarkıyı hiç duymamıştım. Open Subtitles لأنني أعرف كل أغنية عن المال ولم يسبق أن سمعت تلك الأغنيه من قبل
    Başkan bile olmayan birinin bu kadar saçmaladığını duydun mu? Open Subtitles هل سبق أن سمعت هذا الكم من السخافات من شخص غير المرشحين للرئاسة؟
    Baba, hiç Yıldız Geçidi programını duydun mu? Open Subtitles هل سبق لك أن سمعت يا أبى عن برنامج ستارجيت ؟
    Hiç Atius lonca labirenti diye bir şey duydun mu? Open Subtitles هل سبق لك أن سمعت عن أحجية طائفة أنتيوس؟
    Onu hiç duymadım ancak buraya yeni taşındık. Open Subtitles لم يسبق و أن سمعت بها لقد انتقلنا إلى هنا في وقت قريب
    Ben hayatım boyunca böyle iğrenç bir şey duymadım. Open Subtitles لم يسبق فى حياتى أن سمعت عن شئ أكثر لعنه من هذا
    Bu maddeyi hiç duymadım. Open Subtitles لم سيبق لي حتى أن سمعت بهذه المكونات من قبل.
    Evet. Duyar duymaz helikoptere atladım. Open Subtitles هذا صحيح ، قفزت على هيليكوبتر بمجرد أن سمعت الخبر
    Sesini duyar duymaz bir sorun olduğunu anladım. Open Subtitles كل ما عرفته أنه كانت هناك مشكلة منذ أن سمعت صوته.
    Öldüğünü duyduktan sonra bu pek süpriz olmadı. Open Subtitles ذلك ليس غريباً، منذ أن سمعت بأنك لقيت حتفك
    Bir dakika, ben ikinizin tanışma hikayesini hiç dinlemedim. Open Subtitles انتظري، إذاً لم يسبق أن سمعت عن كيفية لقائكما
    Athena adında bir örgütü hiç duydunuz mu? Open Subtitles من فضلك , هل سبق و أن سمعت عن منظمة تدعى أثينا ؟
    Sen hiç Rolling 20 çetesini duydun mu, karasurat? Open Subtitles هل سبق لك أن سمعت بـ" زنجي العشرينات المتدحرجة "؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more