Ben de bir şey olduğunu düşündüm, yoksa en azından arardı. | Open Subtitles | أعتقدت أن شيء ما حدث في العمل أو لكان أتصل بي |
Faaliyetlerinizin küçük bir miktarını görmüş olmama dayanarak ihtiyacınız olan bir şey olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | ومعتد على القليل الذي رأيته من عمليتك أنا أشك في أن شيء ما يمكنك إستخدامه |
Birlikte çok fazla zaman geçirmediğimizi biliyorum ama kafanı meşgul eden bir şey olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أتعلم نحن لم نقضي ذلك القدر من الوقت معاً لكن بما يكفي لمعرفة أن شيء ما يضايقك |
Arkadaşının başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد أن شيء ما قد حدث لصديقها |
Görünüşe bakılırsa buraya bir şey gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ... يبدو أن شيء ما جاء هنا أو |
Bir şeylerin yolunda gitmediğini adım gibi hatırlıyorum ama ona ve rujuna baktım ve izin verdim. | Open Subtitles | وأتذكّر بالتأكيد التفكير أن شيء ما ليس صحيحًا ولكنّي نظرت إليها وإلى أحمر شفاها فحسب |
Bir şeylerin yolunda gitmediğini adım gibi hatırlıyorum ama ona ve rujuna baktım ve izin verdim. | Open Subtitles | وأتذكّر بالتأكيد التفكير أن شيء ما ليس صحيحًا ولكنّي نظرت إليها وإلى أحمر شفاها فحسب |
Bir şey olduğunu gördün. | Open Subtitles | أن شيء ما تغير بكِ. |
- Orada bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن شيء ما هناك |
Başına bir şey gelmiş olmalı. | Open Subtitles | -لا بد أن شيء ما حدث لها |