Sonra kamyonette seni gördüm ve bana sarılıp her şeyin düzeleceğini söyledin. | Open Subtitles | ثم رأيتك بالشاحنة وضممتني بذراعيك وقلت أن كل شيء سيكون بخير |
Rüyamda bana geliyordun, bana sıkıca sarılıyordun, ve her şeyin düzeleceğini fısıldıyordun. | Open Subtitles | وحضتنتني بذراعيك, وهمست بأذني أن كل شيء سيكون بخير أن كل الأمور ستكون على أتم وجه |
Lütfen, yalvarırım... Ah, lütfen beni bırakmayın. Lütfen bana sarılıp her şeyin düzeleceğini söyleyin. | Open Subtitles | لا تبعدني عنك، إجعلني قريبة منك و إخبرني أن كل شيء سيكون بخير |
Yüce İsa'nın kalbime dolmasına izin verirsem her şeyin düzeleceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | "... يُخبرونني أن كل شيء سيكون بخير حال" "إذا صدقتُ بالمسيح بقلبي" |
her şeyin düzeleceğini mi? | Open Subtitles | أن كل شيء سيكون بخير ؟ |