"أن لكل" - Translation from Arabic to Turkish

    • her
        
    • şeyin bir
        
    Fikir şu ki her bir uygulama için fiziksel şekil uygulamayla eşleştirilebilir. TED والفكرة هي أن لكل تطبيق فردي، شكلا ماديا يُمكن أن يوافق التطبيق
    Yani evinizin ön kapısının yanında bir düğme olduğunu, siz evden ayrıldığınızda buzdolabı hariç her şeyi kapatabildiğinizi hayal edin. TED ولكن تخيلوا لو أن لكل منزل مفتاح كهربائي بجانب الباب الأمامي، وعندما تغادرون المنزل تستطيعون إطفاء كل شيء عدا الثلاجة،
    İçinde yaşadığımız kültürde her birimizin bir öz, ruh gibi bir şeye sahip olduğu düşüncesini destekleyen bir çok şeyin olduğunu düşünüyorum. TED الآن بالتأكيد أعتقد أن هناك في ثقافتنا العديد من الأشياء حولنا تدعم فكرة أن لكل واحد منا جوهر ما.
    Dünya üstündeki her insanın kendi farklarının farkında olma potansiyeli olsun diye teknolojiyi keşfetmek ahlaki yükümlülüğümüzdür. TED نحن لدينا إلتزام أخلاقي لإبتكار التكنلوجيا بحيث أن لكل شخص في الكون قابلية لتحقيق فروقاتهم الحقيقية.
    Çünkü Luthorlar'la ilgilenirken her şeyin bir fiyatı vardır. Open Subtitles لأنني تعلمت أن لكل شئ ثمن عند التعامل مع آل لوثر
    Newton'un Üçüncü Hareket Kanunu ise, her etki için ona eş ve zıt bir tepki olduğunu söyler. TED و قانون نيوتن الثالث يقول أن لكل حركة هناك ردة فعل مثلها و أخرى تتعارض معها
    Tam tersine, davranışın her bir parçası çok katmanlı zarara sahiptir. TED ولكن الحقيقة أن لكل سلوك مستويات متعددة من الأسباب.
    Deneyler gösterdi ki her bir atomun çekirdekten de ufak olan ve elektron bulutu tarafından çevrilmiş küçücük ve yoğun çekirdeği var. TED وجدت التجارب أن لكل ذرة نواة صغيرة جدًا وكثيفة، محاطة بسحابة إلكترونات تفوقها في الصغر.
    Kanyon'un kıyısına gelen her beş milyon insandan sadece %1'inin merkeze indiğini biliyor muydunuz? TED هل علمتم أن لكل 5 مليون شخص يزور الحافة فقط 1٪ ينزل لقاع الأخدود؟
    Bunlardan biri, her toplumun bir ekolojik ayak izinin olması. TED وأحد هذه العيوب أن لكل مجتمع بصمة بيئية
    Ve şunu bulmuş; çalışana önerilen her 10 ortak fon için katılım oranı yüzde 2 oranında düşüyor. TED وما وجدته هو أن لكل ١٠ صناديق استثمارية قدمت للموظف، أنخفض معدل المشاركة اثنان بالمائة.
    Deniz her insanın, ayna gibi, kendisiyle buluştuğu yerdir. Open Subtitles البحر، حيث أن لكل رجل مرآة به تعكس صورةً من روحه
    Bilirsin. her kasabada bu tip şeyler olur. Open Subtitles أنت تعرف، أنت تعرف أن لكل بلدة شئ مثل هذا
    Bence, gerçekten inanılmaz olan, dünyada her işi yapmak isteyen insanların olması. Open Subtitles يدهشني حقاً أن لكل وظيفة في العالم، هناك شخصاً يرغب في القيام بها
    Bu film yazma kitaplarında her karakterin bir kavisi olması gerektiği söyleniyor. Open Subtitles يقال في كتب سيناريو الأفلام أن لكل شخصية ذروة.
    Cinayet saati için her bir adamımın mazereti var. Open Subtitles وستجد أن لكل منهم عذر غياب عن هذه الليلة
    Bunu ölüme de uyarlamaya çalışıyorum dünyamızda bulunduğuna göre. Newton der ki; her eylemin bir eşit, bir de karşıt tepkisi vardır. Open Subtitles يمكنك القول أن لكل فعل لديه رد فعل معاكس مساو له
    Bunu ölüme de uyarlamaya çalışıyorum dünyamızda bulunduğuna göre. Newton der ki; her eylemin bir eşit, bir de karşıt tepkisi vardır. Open Subtitles يمكنك القول أن لكل فعل لديه رد فعل معاكس مساو له
    her şeyin bir anlamı olacaktı, tamam mı? Open Subtitles و طيبين و أن لكل ذلك معنى , اتعرفين؟
    her şeyin bir zayıf noktası var diyen sendin. Open Subtitles حسنًا, أنت من قلت أن لكل شيئ نقطة ضعف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more