"أن لكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu
        
    • senin
        
    Saklanmasına yardım ediyorsun. Bunu yapmaya da hakkın olduğunu söylüyorsun Open Subtitles ثم تساعدينهم على التخفى وتقولين أن لكِ الحق فى فعل ذلك
    Seni bekleyememiş anlaşılan. Artık geri de dönemez. Bir kardeşin olduğunu unutmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles لم تنتظرِك والآن لا يمكنها العودة عليكِ أن تنسي أن لكِ أختاً
    Seni görmek istiyorum. Var olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles أودّ أن أراكِ، أودّ أن أدركِ أن لكِ وجودة، وأني لستُ أتخيّلكِ.
    Biliyorum, yetişkin birisin. Kimse senin gibi değil. Open Subtitles أعلم أن لكِ شخصيّة مُستقلّة، وليس من أحدٍ مثلكِ.
    Bunu senin Oval ofiste oturacak yüreğinin ve bedeninin olduğunu bağışçılara ikna etmek için kullanacağız. Open Subtitles سوف نستغلها لإقناع المساهمين أن لكِ ثقلاً وجَلدًا
    Gelip itiraf edeceğini biliyordum çünkü vicdana sahip biri olduğunu gözlerinde görebiliyorum. Open Subtitles كنت أعرف أنّك سأتين من أجل الإعتراف شخصياً لأنّني أستطيع أن أرى في عينيك أن لكِ ضمير حيّ
    - Kendi firmanız olduğunu biliyorum, ...ama bir sohbet için gelip gelemeyeceğinizi merak ediyoruz, ...belki bizim için çalışmaya sizi ikna edebilir miyiz görmek için? Open Subtitles أعلم أن لكِ شركتكِ الخاصة الآن لكننا كنا نتساءل إن كان بإمكانكِ أن تزورينا لنرَ إن كنا نستطيع إقناعكِ للعمل معنا؟
    Ne, senin o işte parmağın olduğunu mu sandı? Open Subtitles ماذا؟ هل يظن أن لكِ علاقة بالأمر؟
    Sanatla bu kadar ilgili olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أن لكِ شغفاً في الفن
    Eğer bununla bir ilgin olduğunu düşünüyorsan... Open Subtitles إذا إعتقدتي أن . . لكِ علاقة بهذا
    Sanata bu kadar ilgili olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أن لكِ شغفاً في الفن
    Ama yinede, seninle ilgili bişey olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أظن فعلا أن لكِ علاقة بالأمر
    Ayrıca bu işte senin parmağın olduğunu hissediyorum. Open Subtitles ولأني أشعر أن لكِ دخلا في هذا.
    Söz hakkın olduğunu düşünmen . Open Subtitles كونك تظنين أن لكِ قولًا بالأمر.
    Kalbin olduğunu farz edersek. Open Subtitles هذا يعني أن لكِ قلباً
    Sınırların olduğunu bilmek güzel. Open Subtitles من الجميل معرفة أن لكِ حدوداً
    Evet, Sheldon'ın bizi nasıl etkilediğini anlatıp durdun ama senin de onun üzerinde büyük bir etkin var. Open Subtitles أجل، كنتِ تحدثينا عن مقدار تأثير شيلدون علينا، ولكن من الواضح أن لكِ تأثير عليه.
    senin de hayatında uğruna her şeyi feda edeceğin biri vardır. Open Subtitles لا بد أن لكِ شخص في حياتك تودين التضحية بكل شيء من أجله
    Ben de buralarda son kararları senin vermene kimin müsaade ettiğini merak ediyordum. Open Subtitles كنتُأفكرفقط،من قرر... أن لكِ الكلمة الأخيرة في جميع القرارات التي تُؤْخَذ هنا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more