Nedenini gerçekten bilmiyoruz, ama besin kaynağı ve belki de sudaki oksijenle bir ilgisi olduğunu düşünüyoruz. | TED | لا نعرف السبب بالتحديد، لكننا نظن أن له علاقة بمصدر الغذاء و ربما الأوكسيجين في الماء. |
Biliyordun. En başından beri. Bunun senin araştırmanla bir ilgisi olduğunu biliyordun... | Open Subtitles | .كنت تعرفُ منذ البداية ،كنت تعرف أن له علاقة بعملك |
Bizim çocukla bir ilgisi olduğunu göstermez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أن له علاقة بالصبي المفقود. بربك. |
İçimden bir ses bununla ilgili bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | مجرد حدس لو أنكم لا تمانعون، لكني أخمّن أن له علاقة بذلك. |
Savaşla ilgili bir şey olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أن له علاقة بالحرب |
Orada her ne olduysa sanırım sana göstermek üzere olduğum şeyle bir ilgisi var. | Open Subtitles | أياً يكن ما حدث هناك، فأنا أعتقد أن له علاقة بما سأريكم إيّاه. لقد احترق بشكل كبير. |
Vincennes'in ölümüyle ilgisi mi var sence? | Open Subtitles | تعتقد أن له علاقة بمقتل فنسن؟ |
Durun. Bununla bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | مهلاً ، أتظنان أن له علاقة بهذا؟ |
Gerçekten bununla bir ilgisi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أحقاً تظن أن له علاقة بحدوث هذا؟ |
Garza'yla bir ilgisi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن له علاقة بغارسا |
Ravenclaw'la bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Küçük, kolay gizlenebilir bir şeydir. | Open Subtitles | أعتقد أن له علاقة بـ (ريفين كلو) قديكونصغيراً... |
Programı açmakla kesin bir ilgisi var. | Open Subtitles | إذن لا بد أن له علاقة بفتح البرنامج |
Biliyorum. Yani John Alden ile ilgisi var. | Open Subtitles | مما يعني أن له علاقة بجون الدن. |
Kenny Irak'ta geliştirilmiş patlayıcıları etkisiz hale getiriyordu diye bu olayla ilgisi mi var diyorsun? | Open Subtitles | لأن (كيني) كان يعطل القنابل في "العراق" تظن أن له علاقة بهذا؟ |