"أن نثق" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenemeyiz
• güvenmeliyiz
• güvenelim ki
• güvenilmez
• güvenmeli miyiz
• güven
• güvenmemizi
• inanmalıyız
• güvenebilir
• güvenemezsek
• güveneceğimizi
• güvenmemiz için
• güvenebileceğimizi
• güvenmemiz lazım
• güvenmek

Tamamen haklısın, Bayan Clyde. Artık kimseye güvenemeyiz.
أنت محقه تماما يا مس كلايد لا يمكننا أن نثق بأى أحد

Çocuğu ona teslim edersek, parçayı bize geri verip vermeyeceği konusunda ona güvenemeyiz.
لا يمكننا أن نثق بأن يعطينا القطعة المكمّلة سواءاً ان أعطيناه الفتي أم لا

Sizden saklayacak hiç bir şeyim yok, ve sizin de benden saklamanız gereken hiç bir şeyiniz yok.Birbirimize güvenmeliyiz.
ليس لدي أي شيء لإخفاء منك، وكان لديك شيء تحتاج إلى إخفاء مني. يمكننا أن نثق في بعضنا البعض.

Bende sahne korkusu var. Neden size güvenelim ki?
لماذا علينا أن نثق بكما أيها الشابان؟

Ne olursa olsun artık bu kalenin yenilmezliğine güvenilmez.
بأي حال، لم يعد لنا أن نثق بصلابة هذه القلعة

bizi bir asteroitin midesine gönderen bu adama güvenmeli miyiz?
أيجب أن نثق بالشخص الذي أرسلنا لنبتلع من قبل كويكب؟

Çocuğu ona versek bile parçayı teslim edip etmeyeceği konusunda ona güvenemeyiz.
نحن لا يجب أن نثق في أنه سيعطي لنا تلك القطعه إذا أعطيناه الولد

Bak bana, bunların hiçbiri mantıklı gelmiyor ama şimdi düşünüyorum da buradan çıkan hiçbir şeye güvenemeyiz.
بالنسبة لي، لا شيء من هذا يبدو منطقياً والآن أعتقد أن أي شيء يخرج من ذلك الشيء لا يجب أن نثق به

Gördüğümüz, duyduğumuz, hatta hissettiğimiz hiçbir şeye güvenemeyiz.
لا يمكننا أن نثق بأي شيء مما نسمعه أو نراه .. أو نشعر به

Okuldan bir şampiyon olarak ayrılmam lazım. güvenemeyiz buna.
أنا أريد أن أترك المدرسة وأنا بطل . نحن لا يمكن أن نثق به

Ona güvenmeliyiz.Tek şansımıza sadece 15 dakika kaldı.
نحن يجب أن نثق به , نحن نبعد عن فرصتنا الوحيدة بـ 15 دقيقة فقط

Bizi İtalyan dostlarımızdan kurtarması için Tanrı'ya güvenmeliyiz.
يجب علينا جميعا أن نثق الرب السليم لإنقاذنا من أصدقائنا الإيطاليين.

Şu andan itibaren aklımızdan önce içgüdülerimize güvenmeliyiz.
.. من تلك اللحظة علينا أن نثق بغرائزنا قبل عقولنا

Neden bir Dalek'e güvenelim ki? Neden değişsin?
لما علينا أن نثق بـ "داليك" لما قد يتغيّر؟

Bu hikayenin sonucu-- Takım Elbiselilere güvenilmez
إذاً خلاصة هذه القصة هي أنه لا يمكننا أن نثق بالبدلة

şimdi ise 20 li yaş kıyafeti giyen bir kelle avcısı ve biz ona güvenmeli miyiz?
بالحُكم من خلال شاحنته التي عمرها عشرين عاماً، أيُفترض علينا أن نثق به؟

Eğer ona güven vermezsek kendimize nasıl güveneceğiz?
إذا كنا لا أحرزنا ر لها الثقة في بلدها، كيف يمكننا أن نثق في أنفسنا؟

Bize düşmanlarımıza güvenmemizi ve bunun daha iyi olacağını söylüyor.
إنه يطلب منا أن نثق فى أعدائنا وهو يعرف جيداً

Evet, elbette bu çocuğun babasına inanmalıyız!
صحيح, و بالتأكيد علينا أن نثق بوالد الطفل.

Bu hayatta, iki burun deliği olanlar hariç, herkese güvenebilir insan.
في هذه الحياة، يجب أن نثق بالجميع ما عدا هؤلاء الذين لديهم فتحتان في أنوفهم

Belki düşüncesiz davrandık ama olay şu, birbirimize güvenemezsek bu işi yapamayız.
هذه رعونة نوعاً ما لكن ما أقصده هو أنه إذا لم يكن بإمكاننا أن نثق ببعضنا فلن ينجح هذا الأمر

Hayır, güvenliğiniz ihlal edilmiş ve kime güveneceğimizi bilmiyoruz.
كلا، أمنك تم إختراقه ولا نعرف من يجب أن نثق به

Ağır silahlarla sana güvenmemiz için önce kendini kanıtlaman gerekli.
يجب أن تثبت نفسك قبل أن نثق بإعطائك الأسلحة الثقيلة

Anna ihtiyacı olduğunu ve güvenebileceğimizi söyledi.
إنه يعرف بالموضوع ويريد الإنضمام آينا تقول بأنّه يحتاجها ويمكننا أن نثق به

Birbirimize güvenmemiz lazım, tamam mı? Bir yolunu bulacağız.
علينا فقط أن نثق في بعضنا البعض، اتفقنا؟

Sanırım ikimiz de kütüphaneciye güvenmek zorunda kalacağız, değil mi?
أعتقد بأنّ علينا معاً أن نثق بأمين المكتبة، أليس كذلك؟