"أن نشرب" - Translation from Arabic to Turkish

• içebiliriz
• içmeliyiz
• içelim
• içmek
• içmemiz

Belki artık tadı çoraplarımınki gibi olmayan bir şey içebiliriz.
ربما يمكننا الآن أن نشرب شيئاً طعمه ليس كطعم جواربى

Çok az kaldı. Radyatörde biraz var onu içebiliriz.
القليل في زجاجتنا، وهناك بعض الماء في المشعاع يمكننا أن نشرب منه

Bak, eğer şimdi biraz vaktin varsa... gidip birlikte bir şeyler içebiliriz.
اسمع إن كنت متفرغا لبعض الوقت يمكننا أن نشرب القهوة معا

Buna içmeliyiz. En iyisi bu olur.
علينا أن نشرب نخب ذلك ربما سيكون ذلك الأفضل

Bence Filip'in ve balıklarının şerefine içmeliyiz.
أعتقد أننا يجب أن نشرب نخب فيليب وسمكته.

Bence biraz meyve suyu içelim. Her zaman sinirlerimi yatıştırmıştır.
ربما يجب أن نشرب بعض العصير هذا دائماً ما يُهدئني

Bu da, eğer hepsini içmek istiyorsak, ...yemekten önce içmemiz gerektiği anlamına geliyor.
مما يعني أننا سنضطر للشرب قبل العشاء إذا أردنا أن نشرب أي شيء

Muhtemelen bu akşam meşgulsündür ama yine de öğleden sonra bir kahve içebiliriz diye düşündüm.
أعرف أنك مشغول الليلة ولكن ربما يمكننا أن نشرب القهوة سويا عند الظهيرة

Kutlayacak bir şeyimiz olduğuna göre, içebiliriz.
بم أن لدينا ما نحتفل به يمكننا أن نشرب القليل

- Sağ ol. Kutlamamız gereken bir şey olduğuna göre, bir yudum içki içebiliriz.
بم أن لدينا ما نحتفل به يمكننا أن نشرب القليل

Artık meydanda çalıştığına göre, istersen sabahları kahve falan içebiliriz.
كنت أعتقد إذا كنت تعملين فى الميدان الآن إذا أردت ذلك يمكننا أن نشرب القهوة أو شئ ما فى الصباح

- Ya da biraz su içebiliriz.
أو ممكن أن نشرب بعض الماء نعم ، لنفعل هذا

Haftalarca burada bunu içebiliriz, hepimizin ağzı kireç tadında olacak.
يمكن أن نشرب هذا لأسابيع كلنا يبقى في فمنا ذلك المذاق الطباشيري.

Hayır. İyice kudurmadan önce altı ya da sekiz tane daha içmeliyiz.
كلا، لا بد من أن نشرب من6 إلى8 كؤوس قبل أن نشعل النار

Ritüeli tamamlamak için biraz daha kan içmeliyiz.
تحتّم أن نشرب المزيد من الدماء لنُتمّ الطقوس.

Bunun için önce biraz içki içmeliyiz.
لهذا من الأفضل أن نشرب شيئا أولا

Üzümlerden içmeliyiz kumlardan değil.
علينا أن نشرب من العنب لا من الحبوب

Bi ara kahve içmeliyiz.
يجب أن نشرب القهوة ثانيةً في وقتٍ ما.

O zaman şerefine içelim. Sert bir içkin var mı?
إذاً علينا أن نشرب نخباً هل لديكِ أي خمر ؟

Vagon barda birlikte içki içelim mi?
سأراك في القطار, هل تريد أن نشرب معا في عربة الحانة

Anladığım kadarıyla buradaki suyu içmek iyi değilmiş.
ألا يجب أن نشرب الماء؟ يضعون الماء في غرفتك لكنني لا أثق به

Küvette ölen kişinin anısına bunu içmemiz gerekirdi.
علينا أن نشرب من أجل الساذج الذي مات في حوضك