- Sizi götürürüz. - Olmaz. Sizden bunu isteyemeyiz. | Open Subtitles | سنأخذكم لهناك لا , لا يمكننا أن نطلب منكم فعل هذا |
Bugün buraya Sizden kredi almak için geldik. | Open Subtitles | حضرنا إلى هنا اليوم بأمل أن نطلب منكم قرضاً. |
Sizden karaya inmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | أتعلمون ؟ سيتوجب علينا أن نطلب منكم الترجل من القارب |
Bu yüzden bu ölüm-kalım meselesinde temin edebileceğiniz her türlü yardım ve desteği istiyoruz. | Open Subtitles | لذلك يجب أن نطلب منكم كل المساعدات والتعزيزات التي يمكنكم تقديمها كمسألة حياة أو موت |
Bu yüzden bu toplanma meselesinin gizemini korumanızı istiyoruz. | Open Subtitles | لذا يجب علينا أن نطلب منكم إبقاء هذا الاجتماع محاط بالغموض |
"Code for America"da bizim de kendi tugaylarımız var ve az önce tanıttığım projelerde çalışıyorlar. Sizden istediğimiz, Ben Franklin'in ayak izlerini takip etmeniz ve bize katılmanız. | TED | ولدينا كتائب خاصة بنا في "برمج لأمريكا" يعملون على المشاريع التي كنت وصفتها للتو، ونحن نريد أن نطلب منكم أن تتبعوا خطي بن فرانكلين وأن تنضموا إلينا. |
"İçinizden bunu okuyanlar Sizden bir ricamız daha var." | Open Subtitles | "لذلك للذين منكم يقرأون هذا" "نحن نحتاج أن نطلب منكم جميل واحد فقط زيادة" |
- Sizden gitmenizi istemek zorundayız | Open Subtitles | ـ الآن علينا أن نطلب منكم الرحيل. |
Sana bir şey sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نود أن نطلب منكم شيئا. |
Sana bir şey sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نود أن نطلب منكم شيئا. |