Özür dilerim, lütfen. gitmeliyiz. | Open Subtitles | المعذرة، الفتى يحس بالبرد، علينا أن نغادر |
Şehirden çıkmalıyız. Dağa gitmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نغادر المدينة لابد ان نرحل للجبال |
Tamam millet, boşaltın. Hemen ayrılmalıyız. | Open Subtitles | حسناً أيها القوم، يجب علينا الإخلاء يجب أن نغادر فى الحال |
Hey, haftaya gidelim. Ne dersiniz? İki hafta orada kalırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نغادر الأسبوع المقبل لـ نقضي أسبوعين هناك |
Yarın çıkmalıyız. | Open Subtitles | الجزء الأفضل هو أنه علينا أن نغادر غداً غداً؟ |
Çocuğumuz doğar doğmaz, bu kenti terk etmeliyiz. | Open Subtitles | حالما يولد الطفل فلا بد أن نغادر المنطقة |
Buradaki yaralı sayısının artışına bakılırsa savaşa yakalanmadan Gitmemiz en iyisi olacak gibi. | Open Subtitles | الجرحى تتتابع من الطريق من الأفضل أن نغادر المكان قبل أن نتورط في الحرب |
Bekle biraz. Öylece Gidemeyiz. | Open Subtitles | مهلاً أيتها الصغيرة لا يمكننا أن نغادر بتلك السهولة. |
O'Neill,başka devriye yaklaşıyor. Hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | . أونيل دورية أخرى قادمة يجب علينا أن نغادر حالاً |
Mümkün olduğu kadar çabuk buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نغادر هذا المكان بأسرع ما نستطيع |
Silahlarınıza ve kalkanlarınıza güç aktarmak için on üç saatiniz var.... ...ama bu aralığa erişmemiz için derhal gitmeliyiz. | Open Subtitles | كل ما لديكم 13 ساعة لجعل أسلحتكم ودروعكم تعمل يجب أن نغادر الآن ونفتح النافذة هل أنتم معنا أو لا؟ |
Buradan bir an önce gitmeliyiz. Duydun mu? | Open Subtitles | سوف يأتون إلينا , علينا أن نغادر هذا المكان , حالاً |
Burası güvenli değil. Lydecker'ın adamları şehri arayacaklardır. Bu gece ayrılmalıyız. | Open Subtitles | إنه ليس آمناً هنا ، رجال لايدكر سيمشطون المدينة يجب علينا أن نغادر الليلة |
Bilmiyorum ama ona benzemek istemiyorsan hemen gidelim! | Open Subtitles | لا أعرف، ولكنى أرى ما لم تريدى تقطعى مثله أننا يجب أن نغادر |
Burayı terk etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | يجب أن نغادر هذا المكان، هذا خيارنا الأخير |
İki gün önce Gitmemiz gerekirdi. Beni kimse dinlemedi. | Open Subtitles | كان يجب أن نغادر منذ يومين لا أحد يستمع لى |
Tatlım, bunu yapamayız. Bütün her şeyi böyle bırakıp Gidemeyiz. İşleri organize etmemiz... | Open Subtitles | ليس الأمر بهذه البساطة يا حبيبتي، لا يمكن أن نغادر المكان هكذا بدون خذ أشيائي معي |
İlkini daha çiftlikten çıkmadan kaybediyoruz. | TED | قطعة البسكويت الأولى التي سنفقدها قبل حتى أن نغادر المزرعة. |
gitmemizi istiyorsanız, şimdi gitmeyelim mi? | Open Subtitles | إذا أردتم منا المغادرة , نحن لا يجب أن نغادر الأن ؟ |
Bavullarımızı toplayabiliriz. Bu gece! Şimdi gidebiliriz. | Open Subtitles | .يمكننا أن نوضب حقائبنا .يمكننا أن نغادر الأن |
Şimdi ayrılamayız, Ateş Ulusu ormanı yakıp kül etmek üzere. | Open Subtitles | لا يمكن أن نغادر الآن و أمة النار على وشك إحراق الغابة |
Tek bildiğim, adam uyanmadan önce oteli terk etmemiz gerektiği. | Open Subtitles | جُل ما أعرفه هو يتوجب علينا أن نغادر هذا الفندق قبل أن يستيقظ هذا الرجل. |
Biz gittikten sonra da burada yaşamak zorundalar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيعيشون هنا فترة طويلة بعد أن نغادر |
Haklı. Sudan uzaklaşmalıyız. | Open Subtitles | أنها علي حق نحن يجب أن نغادر المياه |