"أن نفعله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yapabileceğimiz
        
    • yapabiliriz
        
    • yapacağız
        
    • yapmalıyız
        
    • yapmamızı
        
    • yapalım
        
    • yapmamız gerektiğini
        
    • yapmaya
        
    • yaparız
        
    • yapıyoruz
        
    • yapacağımızı
        
    • yapmamız gereken
        
    Yani burada Yapabileceğimiz bir sürü heyecan verici şey var. Bir sonraki kısmı Eric'e havale ediyorum. TED وحتى لا يكون هناك الكثير من الأشياء المثيرة يمكن أن نفعله هنا، وسوف ننتقل لاريك للجزء القادم.
    Sağlığımı başladığı noktada iyileştirebilmek için birlikte ne yapabiliriz? TED وما الذي يمكننا أن نفعله سوية لتحسين صحتي حيث تبدأ الصحة
    Yapacak daha çok iş var. Mick, ne yapmak istersen, yapacağız, tamam mı? Open Subtitles أسمع لدينا المزيد لنفعلة يا ميك كل ما تريد أن نفعله سنفعله حسناً ؟
    Grev yapmalıyız. Lanet olsun. Open Subtitles سأخبركم بما يجب أن نفعله يجب أن نُضرب عن العمل, تباً لهم
    Tüm sistem çöktü. Telsiz anteni sıkıştı. Ne sikimi yapmamızı istiyor ki? Open Subtitles النظام بأكمله متوقف عن العمل و هوائي الراديو تضرر بشدة , ما الذي يريدنا أن نفعله بحق الجحيم ؟
    Size şunu söyleyeyim ki, insan olarak birbirimize Yapabileceğimiz şeylerin en kötüsüne tanık oldum. Ancak hâlen farklı bir neticenin mümkün olabileceğine inanıyorum. TED لكنني سأخبركم أنني شهدت الأسوأ على الإطلاق لما بمقدورنا كبشر أن نفعله بالآخرين، ولكنني ما زلت أؤمن بحدوث نتيجة مختلفة.
    Önerilere açığım, şimdi değil tabii ama bu şanlı mağluplardan oluşan harika ekiple neler Yapabileceğimiz hakkında bir fikriniz varsa daha sonra bana mail atabilirsiniz. TED لذا رجاء قدموا اقتراحاتكم، ليس الآن، ولكن بالبريد الإلكتروني، إذا كان لديكم فكرة عن ما يمكن أن نفعله مع هذا الفريق الهائل من الخاسرين الرائعين.
    Artık Yapabileceğimiz bir şey yok. Hiç kimsenin yapabileceği bir şey yok. Open Subtitles لا شيء نستطيع أن نفعله بعد الآن لا شيء يستطيع أن يفعله أي شخص
    Birinci olarak yapmadığımız bir şeyi kesinlikle yapabiliriz: Bu konuda konuşmak. TED إن أول أمر نستطيع أن نفعله هو ذاته الذي لا نقوم به فعلياً: التحدث عن الأمر.
    Bunu bugün, birlikte yapabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نفعله اليوم. ونحن مجتمعون سوية.
    Onlarla temasa geçmeyi denedik. Başka ne yapabiliriz? Open Subtitles لقد تعبنا من الإتصال بهم مالذي تقترح أن نفعله
    Böldüğüm için çok üzgünüm ama onları ne yapacağız? Open Subtitles إنني أسف جداً على المقاطعة ولكن ماذا علينا أن نفعله حيالهم؟
    ve işte o zaman Izmer imparatorluğunun birliği... için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Open Subtitles وبعد ذلك سنجبَر لنفعل ما يجب أن نفعله لحماية قوة ووحدة إزمير
    Evet. Eğer bunu yapacaksak, doğru şekilde yapacağız. Open Subtitles اذا كان علينا فعل ذلك يجب أن نفعله بشكل صحيح
    Bence şöyle yapmalıyız. Open Subtitles حسناً ، فرانك إليك ما أظن أننا يجب أن نفعله
    Eğer yapacaksak, şimdi yapmalıyız. Çıkar onu. Open Subtitles إذا كنا سنفعل هذا يجب أن نفعله الآن, أخرجه
    Elde örülmüş bebek patiklerini ne yapmalıyız? Open Subtitles ما الذي يفترض بنا أن نفعله بحذاء صغير للطفل؟
    tanrı, bizden yapmamızı istediği şeyleri yapmadığımız sürece, başka ülkelere gidecektir. Open Subtitles إذا لم نفعل أنا وأنت ما يريد الله لنا أن نفعله فسيذهب إلى بلد آخر
    Şimdi, yapmamız gerekeni yapalım da bu iş bitsin. Anlaşıldı mı? Open Subtitles دعونا نفعل ما يجب أن نفعله و ننتهي من هذا فهمتم؟
    Teknolojiyi üreten insanlar teknolojiyle ne yapmamız gerektiğini düşünen insanlar olsun istiyoruz. TED ونريد الأشخاص الذين يصنعون التكنولوجيا أن يفكروا في ما يجب أن نفعله بالتكنولوجيا.
    Ancak burada yapmaya çalıştığımız, binanın kendisini doğanın bir parçası haline getirmek, ki böylelikle doğa parktan şehre doğru uzansın. TED ولكن ما نريد أن نفعله هنا أن نجعل المبنى جزءًا من الطبيعة، ليمكننا من تمديد الطبيعة من الحديقة إلى المدينة.
    Siz de bırakırsanız biz ne yaparız? Open Subtitles ماذا بإمكاننا أن نفعله إذا أنتِ استسلمتِ؟
    Peki ya ne yapıyoruz? İşin aslı, bilim insanları bu konuda kontrollü ihmale yöneliyorlar. TED إذن ماذا يمكن أن نفعله حيال هذا؟ الحقيقة هي أن ما يقوم به العلماء حيال ذلك هو نوع من الإهمال المتحكم فيه.
    Her kimi araştırıyorsak biz bir şey yapmadan önce ne yapacağımızı biliyor. Open Subtitles أياً يكن الذي نحقق بشأنه، فهو يعلم ما نفعله قبل أن نفعله
    Tek yapmamız gereken bir bağlantı kurulana dek onları dışarıda tutmak. Open Subtitles كل ما نحتاج أن نفعله هو أن نعطلهم حتى نقوم بالإتصال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more