"أن نفعل شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şeyler yapmalıyız
• bir şey yapmalıyız
• bir şeyler yapabiliriz
• hiçbirşey yapamayız
• bir şeyler yapmaya

bir şeyler yapmalıyız. İntikam almak için vadi halkına zarar verebilir.
يجب أن نفعل شيئاً لا يمكن أن نتركه يمشي في الوادي

Bunu bilemezsin. Sen sadece bir çocuksun. Bizi güvende tutacak bir şeyler yapmalıyız.
لستَ تعلم شيئاً، إنّكَ مُجرد شاب، يجب أن نفعل شيئاً للحفاظ على أماننا.

bir şeyler yapmalıyız. Her an bir suikasta uğrayabiliriz.
علينا أن نفعل شيئاً , من الممكن فى أى لحظة أن نُقتل

Bu sefer haddini iyice aştı, artık bu konuda bir şey yapmalıyız.
، لقد فاقت الحدود هذه المرة . لابد أن نفعل شيئاً حيال هذا

Zaten onuncu yıldönümümüz, özel bir şey yapmalıyız.
هذا عيد زواجنا الـ 10 يجب أن نفعل شيئاً مميزاً

Eğer durum bu şekildeyse gerçekten bir şeyler yapabiliriz.
إن كان الأمر هكذا فيمكننا أن نفعل شيئاً هنا

Federasyonu durdurmak için çabucak bir şeyler yapmalıyız.
لابد أن نفعل شيئاً بسرعة لإيقاف الإتحاد.

Deri sorununla ilgili bir şeyler yapmalıyız.
يجب أن نفعل شيئاً للتخلّص من هذه البيضاء

Lâfın kısası, kötü durumdayız, ve bunu düzeltmek için bir şeyler yapmalıyız.
كلمة مقرفة لفرعنا , ونحن يجب أن نفعل شيئاً بشأن ذلك

Bence sporda ilaç kullanımıyla ilgili bir şeyler yapmalıyız.
أعتقد أنه من الواجب علينا أن نفعل شيئاً حيال تعاطي العقاقير في الرياضة

Bu sefer kandıramayız. bir şeyler yapmalıyız.
لا يُمكننا مواصلة التزييف هذه المره علينا أن نفعل شيئاً

Hepimiz bu işin içinde beraberiz, bir şeyler yapmalıyız.
إننا جميعاً في هذا سوية وعلينا جميعاً أن نفعل شيئاً

Bence erken akşam yemeği için özel bir şeyler yapmalıyız.
فكرنا أنه ربما يجب أن نفعل شيئاً خاصاً لأجل العشاء المبكر

İşe yaramıyor. bir şey yapmalıyız.
لا يعمل، يجب أن نفعل شيئاً قبل فوات الأوان

bir şey yapmalıyız. Böyle kalamaz.
علينا أن نفعل شيئاً لا يمكنها البقاء علي هذا النحو

O zaman bir şey yapmalıyız. Kim ateş açtı?
إذن فنحن يجب أن نفعل شيئاً حيال هذا الأمر من الذين أطلقوا النار؟

Bu adama hiç güvenmedim. Bu kötü, bir şey yapmalıyız.
أنا لم اثق بهذا الرجل ابداً إن الموقف سيْ يجب أن نفعل شيئاً

Pierce ve ağrı kesicileri konusunda bir şey yapmalıyız.
يجب أن نفعل شيئاً بخصوص إدمانه على الحبوب المخدره

bugün daha şaşırtıcı bir şey yapmalıyız.
وفوق الجسور اليوم يجب أن نفعل شيئاً أكثر من رائع

Belki, belki yine de pazar günü bir şeyler yapabiliriz?
ربما .. يمكننا أن نفعل شيئاً يوم السبت ، رغم هذا؟

Düzeni bozacak hiçbirşey yapamayız.
نحن لا نستطيع أن نفعل شيئاً من شأنه الخروج عن النظام

İdam cezası hakkında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
نريد أن نفعل شيئاً بشأن عقوبة الإعدام.