Elimize fırsat geçecek olursa sorgulamayı tam bir verimlilikle yapmaya hazır olmalıyız. | Open Subtitles | وإذا سنحت لنا الفرصة يجب أن نكون مستعدين للتحقيق معهم بكفاءة عالية |
Amacımız hâlâ onu yakalayıp oradan çıkartmak ama tüm seçenekler için hazır olmalıyız. | Open Subtitles | الهدف يصعُب إعتقاله وإخراجه بالقوة ولكن علينا أن نكون مستعدين لجميع الخيارات القادمه |
Ruh beslenmek için döndüğünde hazır olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون مستعدين عندما تأتي الروح لتأكل |
O zaman diğer şehirleri de hedef almış olabileceklerine hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | اذاً يجب أن نكون مستعدين فى حالة لو استهدفوا مدينة أخرى |
Bizim endüstrimizde, burada farklı ya da benzersiz bir şeye bakıyor değiliz, toplumumuzu ve yaşam tarzımızı daha normal yapmak için hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | في صناعتنا , نحن لانبحث عن شيء مختلف أو فريد هنا علينا أن نكون مستعدين لجعله أكثر طبيعية في مجتمعنا وفي طريقتنا للعيش |
Ama alarm vermeye her an hazır olmalıyız. | Open Subtitles | لكن يجب أن نكون مستعدين لإعلانه في أي لحظة |
- Reflekslerimiz iyi çalışmalı. - hazır olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نبقي ردود أفعالنا حادة علينا أن نكون مستعدين |
-Yakında malzemelerle dönerler. Geldiklerinde ameliyata hazır olmalıyız. | Open Subtitles | سوف يعودون قريباً وبحوزتهم اللآلات يجب أن نكون مستعدين في أيّ وقت يعودون |
Bir şeyler biliyor olmalı. Ortalığın kızışma ihtimaline karşı ona destek vermeye hazır olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكون مستعدين لمساندته لو تطورت الأمور |
Artık ne gerekiyorsa yapmaya hazır olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون مستعدين للقيام بكل مايتطلبه الأمر الأن |
Eğer başarısız olursak, tüm sorumluluğu üzerimize almaya hazır olmalıyız. | Open Subtitles | فى حالة فشل هذا الأمر يجب أن نكون مستعدين لتحمل المسئولية كاملة |
Her şeyi yapmaya hazır olmalıyız. Anlıyor musun? | Open Subtitles | يجب أن نكون مستعدين لعمل أي شيء ، هل تسمعينني؟ |
Sana karşı kullanılan tehdidin ne kadar büyük ve tehlikeli olduğunu bilmiyoruz, ama herşeye hazır olmalıyız. | Open Subtitles | وليس من المرجح لنا أن نعرف حجم ومدى التهديد الذى أنت بصدده ولكن يجب أن نكون مستعدين لأى شىء |
Serhas tabloyu aldığında onu tutuklamak için hazır olmalıyız. | Open Subtitles | عندما يفوز زركسيس باللوحة علينا أن نكون مستعدين للقبض عليه |
Aralık'ın 19 ya da 20 sinde hazır olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون مستعدين بتاريخ 19 أو 20 دجنبر |
Şimdiki zamanda sahip olduğumuz tek yapay zekâyla çalışmaya hazırlıklı olmalıyız. | TED | يجب علينا أن نكون مستعدين للعمل مع ذكاء اصطناعى لدينا بالفعل في وقتنا الحالي. |
Sadece olabilir diyorum. hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | أنا أقول فقط بأنهم قد يفعلون وعلينا أن نكون مستعدين |
Ona Batayıltıcı'yı verdikten sonra her şeye hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | بعد أعطيه أعقاب الخفافيش، علينا أن نكون مستعدين لأي شيء. |
Eğer bu işe yararsa, ilk olarak ne yapacağımızı... ve ne söyleyeceğimizi bilmemiz lazım, hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | إذا نجح الأمر يجب أن نعرف ماذا سنفعل أولاً ماذا يجب أن نقول أولاً يجب أن نكون مستعدين لذلك |
Bu şeyin Camelot'a gelme ihtimaline karşı hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | أذا أتجه هذا الشئ الى كاميلوت يجب أن نكون مستعدين |
Fakat her yerde ihanet olacak ve buna hazır olmamız gerek. | Open Subtitles | لكن ستكون هناك خيانة في كل مكان ويجب أن نكون مستعدين |
Zülfikl bizi hazırlıklı olmaya teşvik eder. | Open Subtitles | يحثنا (حزقيال) أن نكون مستعدين |