Olur böyle şeyler. Bir dahaki sefere herşeyine oynayalım istersen. | Open Subtitles | هذه الأشياء تحدث, ربما علينا أن نلعب على الضعف أحياناً |
Şimdi biraz trenlerle oynayalım sonra da beni eve götür, olur mu? | Open Subtitles | ما رأيكَ في أن نلعب بالقطارات قليلاً وبعدها يمكنكَ اصطحابي إلى المنزل |
Yani sen golf'ü sevdiğin için bir raund oynayabiliriz dedim. | Open Subtitles | وبما أنك تحب الغولف فكرت انه يمكننا أن نلعب قليلا |
Işıklandırma falan var. Akşam oynayabiliriz. | Open Subtitles | فيه مصابيح أنارة وكل شيء، نستطيع أن نلعب في الليل واحد مقابل واحد، فقط أنا وأنت |
Adalet ve özgürlük mücadelemizde umarım oynarız ve birlikte oynarkenki neşemizi ve güzelliğimizi görürüz. | TED | في قتالنا من أجل العدالة والحرية، أتمنى أن نلعب وأن نرى البهجة والجمال بأننا نلعب سوية. |
Her şey bitince, biraz golf oynamak için buluşmalıyız, ha? -Evet. | Open Subtitles | لابد أن نلعب بعض الغولف عندما ينتهى كل ذلك ؟ |
- oynamalıyız. - Albay buranın birincil bölge olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | يجب أن نلعب العقيد قال كان هذا أحد المواقع الرئيسية |
Peter'la ben oynasak, sen sadece izlesen? | Open Subtitles | ما رأيك أن نلعب أنا و بيتر و أنت تشاهدنا فقط؟ |
Andrew'la bilgisayarda Doom oynayabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكن أن نلعب الدوم أنا و آندرو على حاسوبي؟ |
Biz de buna odaklanmalıyız hastamızın patlayan kelimesi hayatını sürdürmesini sağlayan kelimeyi tehdit ederken, kelime oyunu oynayamayız. | Open Subtitles | وهذا ما يجب أن نركّز عليه، لا أن نلعب لعبة التشابيه والأسماء في حين أن اسم هذا الشيء المنفجر يدّمر حياة المريضة |
Hadi dışarı çıkıp yakalamaca oynayalım. | Open Subtitles | دعنا نخرج للخارج ونحاول أن نلعب بالكره .. |
Ne düşünüyorum biliyormusunuz? Bence bu haftasonu onsuz oynayalım. | Open Subtitles | أرى أن نلعب في عطلة نهاية الإسبوع، ونعمل بدونه. |
Ne düşünüyorum biliyormusunuz? Bence bu haftasonu onsuz oynayalım. | Open Subtitles | أرى أن نلعب في عطلة نهاية الإسبوع، ونعمل بدونه. |
Siz çocuklar oynamak istiyorsanız... bütün gece boyunca oynayabiliriz. | Open Subtitles | إذاكنتمأيهاالأولادتريدوناللعب ، يمكننا أن نلعب طوال الليل |
Borsa oynayabiliriz. Zar atabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نلعب مونوبولي يمكننا أن نلعب بارتشيسي |
Bekle Peter. Yakartop oynayabiliriz. | Open Subtitles | انتظر بيتر، انتظر، يمكن أن نلعب الكرة المطاطيه |
Sabahları balık tutar, öğleden sonra kafaları çeker geceleri de kumar oynarız. | Open Subtitles | نستطيع أن نصطاد السمك فى الصباح ونحتسى الشراب عصراً ونستطيع أن نلعب الورق مساءاً |
Pazar günleri de ekstra özel bir iskambil oynarız. | Open Subtitles | و في أيام الأحد, نستطيع أن نلعب لعبة أضافية و خاصة بالورق |
- Pokeri her zaman oynarız. - Partiye mi gidelim? | Open Subtitles | ـ يمكننا أن نلعب الورق في أي وقت ـ نذهب إلى حفلة؟ |
Her şey bitince, biraz golf oynamak için buluşmalıyız, ha? - Evet. | Open Subtitles | لابد أن نلعب بعض الغولف عندما ينتهى كل ذلك ؟ |
Kağıt oynamak istedin ve işte oynuyoruz. | Open Subtitles | حسناً, أنت أردت أن نلعب البوكر اذاً لنلعب البوكر |
Yalnızca bir oyun oynadık, ikincisini de oynamalıyız. Bir tane yetmez. | Open Subtitles | لقد لعبنا لعبة واحدة فقط ، يجب أن نلعب أخرى ، لا يمكنك الطيران بواحدة |
Atla daha sonra oynasak nasıl olur peki? | Open Subtitles | ما رأيكَ في أن نلعب بالحصان بعد الفطور، اتفقنا؟ |
- Sadece kart oynayabilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا بحق السماء أن نلعب بالورق فقط ؟ |
Acaba neden ikimiz üç kişilik satranç oyunu oynayamayız? | Open Subtitles | لماذا اثناننا لانستطيع أن نلعب شطرنج لـ3 أشخاص |
Çocukken fener kulesinin yanında oynardık. | Open Subtitles | لقد أعتدنا أن نلعب بالخارج بجوار الفنار عندما كنا صغاراً |