"أن ننتظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • beklemeliyiz
        
    • bekleyip
        
    • bekleyeceğiz
        
    • bekleyemeyiz
        
    • beklemeye
        
    • beklemeyecek miyiz
        
    • bekleriz
        
    • beklemek
        
    • beklemeyi göze
        
    • beklesek
        
    • beklememeliyiz
        
    • için beklememiz
        
    • beklemeli miyiz
        
    • kadar bekleyelim
        
    • sabırsızlanıyorum
        
    Sanırım, trafik azalana kadar burada beklemeliyiz. Tanrım, Londra'dan nefret ediyorum! Open Subtitles حسناً، أعتقد أننا يجب أن ننتظر هنا حتى تخفف حركة المرور
    Sanırım sen adli tıptan kovanlarla ilgili bir şey bulana kadar beklemeliyiz. Open Subtitles احز ماذا ؟ علينا أن ننتظر الطب الشرعي للحكم على غلاف الرصاصة
    Diğer seçenek ise, bekleyip kanamanın kendiliğinden durmasını umut etmek. Open Subtitles الخيار الآخر، أن ننتظر بحذر ونتمنى أن يتوقف النزيف بنفسه.
    Şimdi yaşamak mı yoksa ölmek mi iyi görmek için bekleyeceğiz. Open Subtitles الآن علينا أن ننتظر لنرى ما اذا كنت تعيش أو تموت.
    Siyasi kültürümüzü değiştirmek için Avustralya'daki gibi bir kuraklık yaşamayı bekleyemeyiz. TED لا يمكننا أن ننتظر هذا النوع من الجفاف كان يجب أن تغير أستراليا ثقافتنا السياسية
    Belki beşinin de ismini öğrenene kadar beklemeliyiz ha? Open Subtitles ألا ينبغي أن ننتظر حتى نصل إلى أسماء الخمسة؟
    John Rolfe'un yerlilerin şefi ile dönmesini beklemeliyiz. Open Subtitles يجب أن ننتظر حتى يعود جون رولف مع رئيس هؤلاء الهنود.
    Aslında Ay'ı beklemeliyiz, biraz aydınlanır ortalık, ve yola devam edebiliriz... Open Subtitles يجب أن ننتظر طلوع القمر سيصبح المكان أكثر إضاءة وسنتمكن من الذهاب
    - Tedaviler arasında beklemeliyiz, yoksa yarardan çok zararı olur. Open Subtitles إذن إفعل يجب أن ننتظر بين الجلسات و إلا سيكون الضرر أكبر من العلاج
    Evet, Haklısınız. Açılış gecesine kadar beklemeliyiz. Open Subtitles نعم، أنت محق يجب أن ننتظر حتى ليلة الإفتتاح
    Emin olmak için Çok Özlü İksiri beklemeliyiz. Open Subtitles لكن علينا أن ننتظر جرعة بوليجوايس كى نتأكد
    O şu anda komada. Bizim yapacağımız şey bekleyip görmek. Open Subtitles إنها في غيبوبة، وكل ما يمكننا فعله هو أن ننتظر ونرى
    Önceki çalıştığı yerleri bilmeden, ancak bekleyip görebiliriz. Open Subtitles دون سجل لوظائفه السابقة لا يسعنا إلا أن ننتظر ونرى
    bekleyeceğiz. Führer Dr. Goebbels'la görüşüyor. Open Subtitles علينا أن ننتظر القائد حتى ينهي حديثه مع الدكتور جوبلز.
    Puanlama için hakemleri bekleyeceğiz, başa baş görünüyor. Open Subtitles نحن يجب أن ننتظر رأي الحكام لأن هذا سصبح قريب
    Onların, benim gibi 33 yaşında nasıl cesur olunacağını öğrenmelerini bekleyemeyiz. TED لا يمكننا أن ننتظر منهن أن يتعلمن كيف تكن شجاعات كما فعلت أنا عندما كان عمري 33 عاما.
    Ve anne, doğumgününe kadar beklemeye karar verdiklerini sanıyordu. Open Subtitles وظنّت أمك أننا اتفقنا أن ننتظر حتى حلول عيد ميلادك
    -Arabayı beklemeyecek miyiz? Open Subtitles ألا يجب أن ننتظر خدمة التوصيل؟
    O yüzden ya geçmelerini bekleriz ya da üretraya çikmalarini. Open Subtitles إما أن ننتظر خروجهم لوحدهم أو نصعد عن طريق الشرج
    Etrafta bir sürü çöl adamı var, çok tehlikeli. Sabaha kadar beklemek zorundayız. Open Subtitles انه خطير جدا مع كل هؤلاء الناس حولنا يجب أن ننتظر حتى الصباح
    Senin çalışma planlarını sabırla beklemeyi göze alamayız. Open Subtitles لا يمكننا أن ننتظر بصبر لأجل خطة عملك القادمة
    Tanrı aşkına be adam. En azından beklesek daha mı iyi olur onu söyle. Open Subtitles بحق الله يا رجل على الأقل أخبرنا لو من الأفضل أن ننتظر
    Belki de terfiyi beklememeliyiz. Open Subtitles لربّما ليس من الضروري أن ننتظر التثْبيت
    ama bu yolculuk daha yeni başladı, o nedenle, ilk sonuçları görmek için beklememiz gerekiyor. TED لكن هذه الرحلة قد بدأت للتو، فعلينا أن ننتظر قبل أن نرى النتائج الأولى.
    Yani Tahan'ın planları başarıya ulaşana kadar onu durdurmak için beklemeli miyiz? Open Subtitles ذلك، من المفترض علينا أن ننتظر حتى تعتزم الطحان هجوم ناجح قبل أن يمنعه؟
    - Hava kararana kadar bekleyelim. Open Subtitles أجل، ولكن من الأفضل أن ننتظر حتى يحل الظلام.
    Bayanların size yaptığını görmek için ...sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا لا يمكن أن ننتظر لنرى ما السيدات قد فعلت لك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more