Bunun doğru olduğunu ikimiz de biliyoruz, sadece duymak istiyorum. | Open Subtitles | هيا نحن نعلم أن هذا صحيح أنا فقط أريد سماعها |
Ve hızın fazileti gereği Bunun doğru olduğunu anlamak önemli. | TED | ومن المهم أن ندرك أن هذا صحيح بخصوص تأثير السرعة وحدها. |
Artık Bunun doğru olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | والتلاعب بالجينات الوراثية حسنا ,الآن أرى أن هذا صحيح |
Eğer bu doğruysa... Eğer biz düşmansak, seni hemen şimdi neden öldürmeyeyim? | Open Subtitles | لو أن هذا صحيح ونحن أعداء لِمَ لا أقتلك الآن ؟ |
Evet, Bunun doğru olduğuna eminim ve buraya gelmek tabi ki beni çok utandırıyor. | Open Subtitles | حسناً , واثقة أن هذا صحيح بالطبع يقتلني أن آتي لهنا |
Eğer doğru olduğunu düşünüyorsan, muhtemelen doğrudur. | Open Subtitles | إن كنت تظنين أن هذا صحيح فهو تقريبا صحيح |
Diyelim ki bu doğru. | Open Subtitles | قبل السرقات الأخرى و سرقتنا حسنا,دعنا نقول أن هذا صحيح |
Bunun doğru olduğunu ve senin sayende olduğunu biliyorum ama çok kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | وأعلم أن هذا صحيح وأعلم أنه بسببك، لكن، إنّه مُحيّر، |
Pekala, asıl senin bana baba olduğundan çok daha iyi bir baba oldu! Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انه أقرب كأب لي أكثر منك - لا أعتقد أن هذا صحيح - |
Bunun doğru olduğunu sanmıyorum Uyuşturucu. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا صحيح أيتها المخدرات |
Birileri bilgi sızdırıyor. Bunun doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | شخص ما يسرب المعلومات لابد أن هذا صحيح |
Ama yüreğimde Bunun doğru olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لكنني أعلم في قلبي أن هذا صحيح |
Bazen Bunun doğru olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناً أفكر أن هذا صحيح |
Deneyimlerime göre Bunun doğru olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ...من خلال خبرتى أقول أن هذا صحيح أشكرك |
Evet, Bunun doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين أن هذا صحيح |
Bunun doğru olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا صحيح |
bu doğruysa, özür dilerim. | Open Subtitles | على أي حال، أريد فقط أن أقول لو أن هذا صحيح ! فأنا آسف |
Eğer bu doğruysa, Richard parlamentoyu toplar Edward'ı gayrimeşru ilan eder ve siz her şeyi kaybedersiniz. | Open Subtitles | لو أن هذا صحيح و(ريتشارد) عزم على إستدعاء البرلمان وإعلان (إدوارد) ابن غير شرعي فستخسري كل شيء. |
Bütün çocukluğum boyunca, Bunun doğru olduğuna inandım. | Open Subtitles | كلّ طفولتي، عشت معتقدة أن هذا صحيح. |
Ve tüm kalbimle, Bunun doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | وأعرف من أعماق قلبي أن هذا صحيح |
doğru olduğundan eminim. | Open Subtitles | لم نكن لنطلب منكِ إذا لم يكن الأمر مهما أنا واثقة أن هذا صحيح |