"أن هناك الكثير من" - Translation from Arabic to Turkish

    • birçok
        
    • çok fazla
        
    • çok şey var
        
    • şu anda kalabalığın
        
    - Sadece şunu söylemek istiyorum... burada yetenekli birisi için birçok ilerleme olanağı... Open Subtitles ظننت أنه يجب عليكِ ان تعمى أن هناك الكثير من الفرص هنا للموهوبين
    Bence burada askıda olan birçok şey var. TED وأعتقد أن هناك الكثير من الترقب في هذه اللوحة.
    Kendi atıklarını ve onlarla neler yapabileceklerini düşünen birçok endüstri olduğu ortaya çıkıyor. TED حسنًا، اتضح أن هناك الكثير من الصناعات التي تفكر أيضًا في نفاياتها الخاصة وما الذي يمكننا فعله بها.
    Bence cinsel açıdan farklı olmaya yönelik çok fazla korku var. TED أعتقد مع ذلك أن هناك الكثير من الخوف حول كونكم مختلفين جدًا جنسيًا.
    çok fazla yarışma olması değil, öyle değil mi? TED غير أن هناك الكثير من المنافسة، أليس كذلك؟
    Yapamadığım çok şey var. Aynı anda iki kitap okuyamıyorum. Open Subtitles أعرف أن هناك الكثير من الأمور التي لا أستطيع فعلها
    Eminim şu anda kalabalığın yüzü gülüyordur. Open Subtitles أجزم أن هناك الكثير من الوجوه السعيدة بين الجمهور
    Bence seninle sohbet etmek isteyen birçok insan var. TED أظن أن هناك الكثير من الناس سيريدون الإنخراط معك.
    Siz tıkladığınızda ekrandaki düğmenin yandığını bile görmeden önce birçok program sürece dahil oluyor. TED ودعونا نقل فقط أن هناك الكثير من البرامج المشاركة قبل حتى أن تشاهد الزر على الشاشة يضيء عندما تقوم بالنقر فوقه.
    Ki bu birçok aile toplanması demek. TED وهو ما يعني أن هناك الكثير من المناسبات العائلية.
    Bu konuda kitap yazmayı düşündün mü? - Eminim birçok insan... Open Subtitles هل فكرت بكتابة كتاب أنا متأكد أن هناك الكثير من الناس...
    Aşağısı... birçok deprem sarsıntısı var. 4,000 feet. Open Subtitles لكن الجانب السلبي هو أن هناك الكثير من النشاط البركاني هنا
    Ed, şimdi birçok kutlamanın birleştiğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم يا إد أن هناك الكثير من الفنانين يغزلون الخيوط؟
    Biliyorum, bu karışımda çok fazla sihir var: doğru insanlar, doğru yer, doğru zaman. TED نعلم أن هناك الكثير من السحر في هذا الخليط: الكثير من الأشخاص المؤهلين، في المكان والوقت المناسبَيْن.
    Görünüşe göre, çok fazla yeni mağara balığı türü varmış. TED وتبين أن هناك الكثير من أنواع الأسماك الكهفية الحديثة.
    Peter Calthorpe: Bence çok fazla heyecan var. TED بيتر كالثورب: حسناً، أعتقد أن هناك الكثير من اللغط بشأن هذا الأمر.
    Sanırım bu internette genel olarak gördüğümüz sorunlardan bir tanesi, çok fazla otomatik kötü amaçlı aktivitenin yaşandığı bir sorun. TED أعتقد أن هذا أمر يمثل مشكلة نراها على الإنترنت بشكل عام، أن هناك الكثير من النشاط الآلي الخبيث يحدث.
    Pek bildiğimiz söylenemez. Sanırım babanızın size anlatmadığı çok şey var. Open Subtitles أظن أن هناك الكثير من الأشياء لم يخبركما والدكما بها ، صحيح؟
    Konuşacak aslında çok şey var ama maalesef hemen konuya girmem gerekmekte. Open Subtitles أعرف أن هناك الكثير من الأخبار بيننا لكن سأضطر أن أكون فظة وأدخل فى الموضوع مباشرةً
    Eminim şu anda kalabalığın yüzü gülüyordur. Open Subtitles أجزم أن هناك الكثير من الوجوه السعيدة بين الجمهور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more