"أن هناك مشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir sorun olduğunu
        
    • bir problem olduğunu
        
    • bir sorun var
        
    • ortada bir sorun
        
    • ilgili bir sorun
        
    Haydi tatlım Bir sorun olduğunu biliyorum. Open Subtitles بربكِ يا عزيزتي أنا أعلم أن هناك مشكلة ما هي؟ وضعي في حُسبانكِ أنني لم أأكل شيئاً طوال النهار
    Bir sorun olduğunu ve bunun biz olmadığımızı kabul edene kadar. Open Subtitles حتى يعترفوا أن هناك مشكلة وتلك المشكلة ليست نحن
    Üzgünüm.Sanırım bir problem olduğunu bilmiyorduk. Open Subtitles أنا آسف ، أعتقد أننا لم نكن نعلم أن هناك مشكلة
    Aroması ile ilgili bir problem olduğunu biliyordum ama bunu üstlerime belirtmedim çünkü, Open Subtitles علمتُ أن هناك مشكلة في صلصة المكرونة لكني لم أُبلغ رؤسائي لأني في الحقيقة
    Üzgünüm Bay Kesher, ama sanırım kredi kartınızla ilgili bir sorun var. Open Subtitles لكن يبدو أن هناك مشكلة في بطاقة إئتمانك ماذا؟
    Neden herkes, odasına geldiğim zaman, ortada Bir sorun olduğunu düşünüyor? Open Subtitles لماذا يظن الجميع أن هناك مشكلة عندما أدخل إلى غرفهم؟
    Buraya mogwai ile ilgili bir sorun yüzünden geldim. Open Subtitles أبي سبب مجيئي الى هنا أن هناك مشكلة مع موغواي
    Bir sorun olduğunu düşünüyorsan, içeri dönüp başka bir yere gidebiliriz. Open Subtitles لو اعتقدت أن هناك مشكلة فيمكننا دائماً العودة لداخلها والذهاب لمكان آخر
    Ben senin ve arkadaşların arasında Bir sorun olduğunu düşümdüm ama galiba yanlış düşünmüşüm. Open Subtitles ظننت أن هناك مشكلة بينك وبين أصدقائك ولكن بالطريقة التي تصدينني بها
    Aradın, Bir sorun olduğunu söyledin. Sonra telsizin sesi kesildi. Open Subtitles لقد اتصلت وقلت أن هناك مشكلة ثم انقطع الاتصال
    Sorgun sırasında Bir sorun olduğunu söyleyebilir. Open Subtitles ,في نقطة ما خلال استجوابكِ سوف يقترح أن هناك مشكلة ما
    Ayrıca, Sally eşinizin başkan olmasının senato yarışında yasal Bir sorun olduğunu öne sürüyor. Open Subtitles نحتاج أن نخبر العالم أننا نقود حياتين منفصلتين أيضا سالي تقترح أن هناك مشكلة قانونية في ترشح لمنصب سيناتور
    Seni elinde kadehle görmeyi umuyordum, ama şimdi bir problem olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles مازلت أجدك ومشروب في يدك سوف أبدأ بالتفكير أن هناك مشكلة
    bir problem olduğunu reddettim, aynı şimdi yaptığım gibi. Open Subtitles , أنكرت أن هناك مشكلة كما أفعل الآن
    O zaman, bir problem olduğunu biliyorum. Open Subtitles حسناً، كنت أعرف أن هناك مشكلة
    Bilmiyorum, bence ilişkinizde bir sorun var. Open Subtitles لا أعرف. أعتقد أن هناك مشكلة بينك وبين راشيل
    Bir nöbet daha geçirdiniz. Belli ki, bir sorun var. Open Subtitles لقد عانيت من نوبة أخرى للتو من الواضح أن هناك مشكلة ما
    Bu yüzden, bir sorun var diyorsan, bir sorun vardır dedim ben de. Open Subtitles فإن كنت تخبريني هناك مشكلة أعتقد أن هناك مشكلة
    Charlie, ortada Bir sorun olduğunu görmüyor musun? Open Subtitles تشارلي، ألا ترى أن هناك مشكلة ؟
    Dr. Janus'a tehlikede olduğumuzu anlatmaya çalıştım ama Dr. Janus ortada Bir sorun olduğunu anlamıyor. Open Subtitles (جانيس) أننا في خطر، لكنه لا يدرك أن هناك مشكلة
    Cerrahi aletlerle ilgili bir sorun olacak gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن هناك مشكلة بشأن الأدوات الجراحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more