Üç defadır Annenin kaldığı bakım evinin yemeklerini beğenmediği belirtmiştin. | Open Subtitles | لقد ذكرت في ثلاث مناسبات أن والدتك تكره طعام المستشفى |
Kira borcunuz var ve Annenin tek başına ödeyemeyeceğini ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | حان وقت دفع الإيجار، وكلانا يعلم أن والدتك لا تستطيع تغطيته بنفسها |
Lütfen bana, Annenin Dördüncü günü de gelmek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن والدتك لن تأتي في عيد الأستقلال أيضًا. |
Sanırım annen onlar için çalışmışsa, babanı da takibe almış olabilirler, ama... | Open Subtitles | حسنا، أظن بما أن والدتك عملت معهم ربما أخفت معلومات لدى والدك |
annen şimdi testis bezlerimdeki bebek bezi isiliğimi görmek üzere diyelim. | Open Subtitles | لنقل أن والدتك على وشك رؤية منفرج بطفح جلدي بسبب الحفاظ |
Burada dediğine göre Annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. | Open Subtitles | أوردتَ هنا أن والدتك أصيبت بالفصام الزوراني وهي ببداية الثلاثينات من عمرها. |
Annenin güneş ışığı altında durduğunu söylemiştin galiba. | Open Subtitles | اعتقدت أن والدتك كانت .جالسة في ضوء الشمس |
Annenin Don Alfonzo'yla aşk yaşamadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أن والدتك لم تقم أي علاقة مع دون ألفونسو؟ |
Eğer Lorraine ya da Sylvia ararsa, Annenin Florida'da Pearl ve Marty'yle birlikte olduğunu söylersin. | Open Subtitles | إذا اتصلت لوراين أو سيلفيا قل لهما أن والدتك في فلوريدا مع بيرل ومارتي |
Annenin Katolik okuluna gittiğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل أن والدتك ذهبت للمدرسة الكاثوليكية ؟ |
Micheal, Annenin bunu yaptığını bana niye söylemedin? | Open Subtitles | مايكل, لماذا لم تخبرنى أن والدتك كانت تعدّ كل ذلك؟ |
Annenin Denver'da olduğunu bilmiyordum. Denver'da değildi. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن والدتك في دنفر انها لم تكن في دنفر |
- Aynen. Annenin 200 kişilik bir kilise ayarladığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أن والدتك حجزت مذبح يسع لـ 200 فرد |
Tüm bu olan bitenin arkasında Annenin olduğunu ne zaman söylemeyi düşünüyordun? Daha yeni öğrendik. | Open Subtitles | متي كنت تخطط لإخباري أن والدتك خلف كل هذا؟ |
"Ekstrem Yumruklar" istismarcı, vahşi ve gençlerimizi kötü etkiliyor. Araştırmalar Annenin haklı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الملاكمة القصوى ، مليئة بالعنف ومثال سيئ لأطفالنا الصغار الدراسات أظهرت أن والدتك كانت على حق |
Annenin bizimle geldiğini bildiğini ve güvende olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إذا، تعلمين أن والدتك تعلم أنك ذاهبة معنا و بهذا ستكونين آمنة، أليس كذلك؟ |
Biliyor musun, öksüz annen herhâlde herkesle düşüp kalkıyordu. | Open Subtitles | تعلم , يا فتى الأصلاحيه. أن والدتك لابد أنها سمعتها كانت سيئه. |
annen istermiş, diyorlar. Senin bütün çocuklardan çok dayın varmış. | Open Subtitles | يقولون أن والدتك تحب الصُحبة.لديك أعمام أكثر من أي طفلاً آخر. |
Pekala... arabada annen de var... ve onu hastaneye yetiştirmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، لنفترض أن والدتك في السيارة وعليك إيصالها إلى المستشفى، ستخرق إشارات السير عندها، أليس كذلك؟ |
Yani annen benim başarısız olmamı mı istiyor? | Open Subtitles | أن والدتك تتطلع لأن يتحول العشاء الى فوضى؟ |
Annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulduğu yazıyor. | Open Subtitles | ويرد هنا أن والدتك أصيبت بالفصام الزوراني وهي ببداية الثلاثينات من عمرها. |
Eminim anneniz sizinle gurur duyuyordu. | Open Subtitles | أراهن أن والدتك كانت فخورة بكم، أليس كذلك؟ |