Çirkinleşmeye başlamadan önce... bana son bir şans vereceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّه سيمنحني فرصة أخيرة قبل أن يبدأ باللعب القذر |
Öyle mi? Evet, yangın başlamadan hemen önce tuvalette kilitli kalmış. | Open Subtitles | نعم، كان محبوساً في دورات المياة قبل أن يبدأ الحريق مباشرة. |
Değerlendirmeye başlamadan önce, elimde çok enteresan bir taslak var. | Open Subtitles | قبل أن يبدأ الحكم لدي مجموعة من المخططات المثيرة للإهتمام |
Belki de, bir şekilde kendi bakımına katkıda bulunmaya başlamalı. | Open Subtitles | ربما يجدر به أن يبدأ بالمساهمة لإعالة نفسه بطريقة ما |
Belki de yalnızca karısını kaybetmiş bir adamdır seninle yeniden başlamak istiyordur. | Open Subtitles | ربما يكون مجرد رجل فقد زوجته ويريد أن يبدأ من جديد معكِ |
Konuşursa, muhtemelen nükleer savaş başlar. Bu sadece bir ihtimal. | Open Subtitles | ولو تكلم,ربما يمكن أن يبدأ حرب نووية ذلك فقط محتمل |
Bu olayın milenyumun şafağında başlaması şart. Yoksa hiç olmayacak. | Open Subtitles | هو يجب أن يبدأ بالفجر الألفية، أو لا على الإطلاق. |
Tamam, artık bu saçmalığa son verin yoksa bu şeyi başlamadan bitirecekler. | Open Subtitles | حسنا,يجب أن نكف عن العبث أو سيقوموا بإنهاء الأمر قبل أن يبدأ |
Cinayetten 10 yıl içeride yattı bu kilise tuzağına başlamadan önce. | Open Subtitles | قضى سجناً لعشر سنواتٍ بتهمة القتل قبل أن يبدأ حيلة الكنيسة. |
Artık yarış bile başlamadan evvel her üç yarıştan birinde birinci geleni biliyoruz. | Open Subtitles | ..لنا حصة فائز واحد من بين ثلاثة فائزين ..قبل أن يبدأ السباق حتى |
İnsanlar bizim hakkımızda konuşmaya başlamadan önce, ....bu konuşmayı yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا التحدث في هذا قبل أن يبدأ تأثير الخمر علينا |
Hey Jack, bu herif siklerimizi yalamaya başlamadan bir an evvel, gidelim buradan. | Open Subtitles | يا جاك، نحن أفضل نخرج من هنا قبل أن يبدأ مص ديكس لدينا. |
Balayımız başlamadan bitebilir. - özür dilerim hayatım - hayır | Open Subtitles | فسينتهي شهر العسل قبل أن يبدأ انا اسف عزيزي لا |
Bu nedenle, duygusal zeka eğitimi yapan herhangi bir eğitim dikkat eğitimiyle başlamalı. | TED | لذلك، أي منهج لتعليم الذكاء العاطفي يجب أن يبدأ بتدريب الإنتباه. |
Benimle başlamalı, bu sizinle başlamalı, bu acı çeken insanlarla ve gölgelerin arkasında saklananlarla ve gölgelerin arkasında saklananlarla başlamalı. | TED | لا بدّ أن يبدأ معي، يجب أن يبدأ الحل معك، يجب أن يبدأ مع النّاس الذي يعانون، الذين يتخفّون في الظلام. |
Kimse telefonunu açmıyor ama en sevdiğimiz program başlamak üzere. | Open Subtitles | لا أحد يجيب و برنامجنا المفضّل على وشك أن يبدأ |
Çürümesi tamamen ters, çürüme içten başlar. | Open Subtitles | تحلل جثتها حدث بالعكس تماماً حيث كان من المفترض أن يبدأ من الداخل |
Boyamaya başlaması gerek. Brenda? | Open Subtitles | أريده أن يبدأ بالطلاء الآن، ماذا عن بريندا؟ |
Temel olarak, Sağlık Etki Fonu, dediğim gibi, 6 milyar dolar civarı bir parayla başlayabilir. | TED | في الأساس، صندوق التأثير الصحي، كما قلت، يمكن أن يبدأ مع ستة مليارات دولار. |
Küçük köpek ilk olmak istemiyor, koca köpeği alın. | Open Subtitles | الكلب الصغير لا يريد أن يبدأ أولاً! خذو الكلب السمين |
Hareket etmeye başlayınca, bana haber verin. | Open Subtitles | حسنا، بمجرد أن يبدأ يتحرك، اسمحوا لي أن أعرف. |
Telefonla konuştuğumu görmüyor musun? Jason'a beyaz şarap sosunu kullanmaya başlamasını söyle. | Open Subtitles | اخبري (جايسون) أن يبدأ في تحضير صلصة النبيذ الابيض |
Biliyorum,ama o zamanında yaptı, ve şimdi'de geri döndü ve oyunu tekrar kurmak istiyor. | Open Subtitles | أعلم ذلك ، لكنه تعلم من الماضى والآن فقد عاد ويُريد أن يبدأ اللعبة من جديد |