"أن يتصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • aramasını söyle
        
    • arayıp
        
    • arasın
        
    • bir aramasını
        
    • konuşur konuşmaz
        
    • aramasını söylerim
        
    Randall'a eğer kuşkulu bir şey görürse polisi aramasını söyle. Open Subtitles قولي لراندل إن هو رأى أي شيء أن يتصل بالشرطة.
    Yüzbaşıyı aramasını söyle. Bunu hak etti. Open Subtitles قل له أن يتصل بالنقيب سينال السافل العجوز مايستحق
    Ama kurban her an arayıp filmi durdurabilir. Open Subtitles يمكن للضحية أن يتصل بي في أي وقت ليوقف الفلم
    Onu arayıp beni aramasını sağlayamaz mısınız? Open Subtitles ماذا؟ حسناً، هلا تتصلين به وتبلغيه أن يتصل بى؟
    Sen parayı aldığında o işe yaramaz görüşmeci beni arasın. Open Subtitles واخبر ذلك المفاوض الحقير أن يتصل بي عندما تستلم المال
    Pekala. Eğer Bay Saito'dan hiç haber aldıysanız, ona lütfen beni bir aramasını söyleyin. Open Subtitles (إن تلقيت أي شيء من السيد (سايتو من فضلك أخبره أن يتصل بي
    - Kendisiyle konuşur konuşmaz seni aramasını söyleyeceğim. Open Subtitles سأخبرة أن يتصل بك بمجرد أن يتصل بى
    Tabii, eve gelir gelmez sizi aramasını söylerim. Open Subtitles نعم. سأقول له أن يتصل بك حين يصل إلى المنزل.
    Pekala, yine geleceğiz. Eğer daha önceden ortaya çıkarsa, bizi aramasını söyle. Open Subtitles حسنا, سنعود ثانيه إذا ظهر قبل ذلك أبلغه أن يتصل بنا
    Fitillere başladıklarında beni aramasını söyle. Open Subtitles أخبره أن يتصل بي عندما يجري فحوصات شرجية
    O zaman, ona 5 numaralı hattan yeniden aramasını söyle. Open Subtitles في هذه الحالة ، هل له أن يخبره رقم الهاتف على الخط 5 وعلى المبلـّغ أن يتصل بنا هناك
    Açık alana çıkınca aramasını söyle ona. Open Subtitles أخبريه أن يتصل بي مجدداً على الخط الأرضي
    Her neyse, şimdi tonla cinsel münasebette bulunuyordur eğer onu görürsen annesini aramasını söyle. Open Subtitles على أية حال، لقد حظي بالكثير من الجنس معها لذلك إذا رأيتِه فاخبريه أن يتصل بأمه
    Sözde oraya vardığında karısını arayıp... ona ne zaman Vegas'a gelmesi gerektiğini söyleyecektir. Open Subtitles يجب أن يتصل بها ليبلغها متى يمكنها القدوم.
    Sözde oraya vardığında karısını arayıp... ona ne zaman Vegas'a gelmesi gerektiğini söyleyecektir. Open Subtitles يجب أن يتصل بها ليبلغها متى يمكنها القدوم.
    Birisi alarm şirketini arayıp güvenliği sorabilir mi? Open Subtitles أيمكن لأحدكم أن يطلب من الأمن أن يتصل بشركة الإنظار؟
    O mu sizi arasın, yoksa siz mi ararsınız? Open Subtitles هل تريده أن يتصل بك؟ أم أم تريد الإتصال به كيف تريد القيام بهذا؟
    O aptal müzakereciye söyle parayuı alınca beni arasın. Open Subtitles وأخبر هذا المفاوض الحقير أن يتصل بى عندما تجهزون المال
    Uçağa gidiyorum beni arasın ama güvenli olucan Open Subtitles هل تفهمني؟ وفقط إن كان متأكداً عليّ أن أكون على متن الطائرة، وعليه أن يتصل بي،
    Bak, kızma ama ondan seni bir aramasını rica ettim. Open Subtitles لكنني طلبتُ منهُ أن يتصل بكِ
    - Kendisiyle konuşur konuşmaz seni aramasını söyleyeceğim. Open Subtitles سأخبرة أن يتصل بك بمجرد أن يتصل بى
    Fayed ile konuşur konuşmaz ilk seni arayacağım. Open Subtitles بمجرد أن يتصل بى (فايد) فستكونى أول مَن أتصل به
    Tamam, ben onu bulduğum zaman seni aramasını söylerim. Bu nasıI olur? Open Subtitles عندما أجده، سأقول له أن يتصل بكِ، ماذا عن ذلك؟
    Tamamdır. Shawn'ı görür görmez annesini aramasını söylerim. Open Subtitles لقد فهمتك ، سأخبر شون أن يتصل بوالدته حينما يتصل بى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more