"أن يجدها" - Translation from Arabic to Turkish

    • onu bulmadan
        
    • onu bulmasını
        
    • bulamasın diye
        
    • çünkü o saatler ortaya
        
    Üstelik her şey yolunda giderse Ruslar onu bulmadan önce değerli bir varlık kazanmış oluruz. Open Subtitles وإذا سار كل شيء على ما يرام سنحصل على الجائزة قبل أن يجدها الروسيون
    Üstelik her şey yolunda giderse Ruslar onu bulmadan önce değerli bir varlık kazanmış oluruz. Open Subtitles وإذا سار كل شيء على ما يرام سنحصل على الجائزة قبل أن يجدها الروسيون
    Çifte cinayet için tanıksa, katiller onu bulmadan, bulmalıyız. Open Subtitles لو أنها شهدت على جريمة قتل مزدوجة، فسيتوجب علينا إيجادها قبل أن يجدها القاتل
    O zaman Fornell'e sorma, onu bulmasını söyle. Open Subtitles اذا لا تسأل فورنيل أخبره أن يجدها
    Kraliçeyi aldım ve onu uzaklara götürdüm. götürdüm ki krallıktaki halk onu hiç bulamasın diye. Open Subtitles لقد أخذتُ الملكة وحملتُها بعيداً، إلى مكان لا يمكن لشعبها أن يجدها مطلقاً.
    O saatleri bulmalısınız ve bunu düşmandan önce yapmalısınız çünkü o saatler ortaya çıkarsa ve kan dökülmüşse o zaman fırtına geliyordur. Open Subtitles عليكم أن تجدوا هذه الساعات وعليكم فعل هذا قبل أن يجدها العدو
    Onunla irtibatta olan adam da öldü, Julio onu bulmadan önce öldürülmüş. Open Subtitles والرجل الذي إستخدمها ميت أيضاً ربما قُتل قبل أن يجدها خوليو) بيوم)
    Biz de Turner'ın tuttuğu adamlar onu bulmadan Maggie'yi bulmalıyız. Open Subtitles علينا أيجاد (ماجي) قبل أن يجدها قتلة (تورنر) المستأجرون
    Rowan'ın onu bulmasını zorlaştırmak için değiştirmiş. Open Subtitles كغالب الأمور كان من الصعب أن يجدها (روان)
    - Jorge'den onu bulmasını istedim. Open Subtitles طلبت من (جورجي) أن يجدها
    O saatleri bulmalısınız ve bunu düşmandan önce yapmalısınız çünkü o saatler ortaya çıkarsa o zaman fırtına geliyordur. Open Subtitles عليكم أن تجدوا تلك الساعات قبل أن يجدها العدو لأن هذه الساعات لو ظهرت مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more