"أن يدفع ثمن" - Translation from Arabic to Turkish

• bedelini ödemeli
• cezasını çekmeli
• ödemelisiniz
• ödemesi gerekiyor
• bedelini ödemek zorunda

En azından kızım için, günahlarının bedelini ödemeli.
على الأقل لأجل إبنتي، يجب أن يدفع ثمن ذنبه.

Hayır. Yaptığının bedelini ödemeli.
لا، كان عليه أن يدفع ثمن فعلته.

Biri bunun bedelini ödemeli gibi geliyor.
أشعر أن أحداً يجب أن يدفع ثمن ذلك

Yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli.
إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل

Kenara çekil, çocuk. O robotun cezasını çekmeli.
تنحى جانبا أيها الولد, يجب أن يدفع ثمن خلاطه.

Bak buraya, Barksdale'e söyle benim adamlarıma yaptıklarınızı ödemelisiniz.
قل لـ(باركسدايل) إنه عليه أن يدفع ثمن ما فعله بقومي

Ufak bir de kazanç sağlıyoruz. Sonuç olarak, birilerinin bizim koca oğlanın, uh, kucak dansı paralarını ödemesi gerekiyor.
فعلى أحد ما أن يدفع ثمن رقصات التعري من أجل هذا الضخم

Bu departman onun günahlarinin bedelini ödemek zorunda değil, ...o yüzden tekrar soruyorum.
هذا القسم لا يستحق أن يدفع ثمن مخالفاته، لذا فأنا أطلب منكَ مجدداً

Salmoneus, açgözlülüğünün bedelini ödemeli.
لن تستطيع حمايته في هذه المرة (هرقل) (سالمونيوس) يحب أن يدفع ثمن طمعه

Bunun bedelini ödemeli.
يجب أن يدفع ثمن هذا

Birisi Sandra Mullins'a yapılan şeyin bedelini ödemeli.
(.شخصٌ ما يجب أن يدفع ثمن ماحدث لـ(ساندرا مولنز

Reis Borg aileme yaptıklarının bedelini ödemeli.
القائد (بورج) يجب أن يدفع ثمن ما فعله بعائلتي.

Ryan yaptığı şeyin bedelini ödemeli.
(راين) يجب أن يدفع ثمن ما فعله

Ancak yine de bu yaptığı şeyin cezasını çekmeli.
ولكن يجب على الأقل أن يدفع ثمن عنفه، صحيح؟

Hayır, hayır. Sana ve şehrime yaptığı her şeyin cezasını çekmeli.
لا، لا، لا، عليه أن يدفع ثمن كل ما اقترفه في حقّك وفي حقّ بلدتي

Yaptıklarının cezasını çekmeli.
عليك أن يدفع ثمن ما اقترفت يداه

Kardeşime yaptıklarının cezasını çekmeli!
عليه أن يدفع ثمن ما فعله بأخي

Biriniz hatasının bedelini ödemelisiniz.
أحدكم يجب أن يدفع ثمن فشله

Evet, fakat birinin tüm bu oyuncakları ödemesi gerekiyor,
نعم، ولكن على أحدهم أن يدفع ثمن ذلك

Bir oğulun babasının günahlarının bedelini ödemek zorunda olduğuna inanmıyorum.
ألـاـ تؤمن أن الـابن عليّه أن يدفع ثمن خطايا والده؟