"أن يساعد في" - Translation from Arabic to Turkish

    • yardımcı
        
    Buna yardımcı olacak bir şey daha: Kim oluğumuzu anlamamız gerekir. TED وهنا شيء آخر من شأنه أن يساعد في ذلك: علينا أن نكتشف هويتنا.
    Anlaşılıyor ki ışık vücutlarımızın içini incelememizde yardımcı oluyor. TED يتضح أن الضوء يمكنه أن يساعد في فحص أجسادنا من الداخل.
    Bu Charmed Ones gerçekten kötü olduğunu onu ikna etmeye yardımcı olabilir. Open Subtitles يمكن أن يساعد في إقناعها أن المسحورات حقاً أشرار
    - Kurbanın kimliğini bulmada yardımcı olabilir. Bu yüzük çok tanıdık geliyor. Open Subtitles حسناً، يمكن أن يساعد في تحديد الهوية يبدو مألوفاً جداً
    Şimdi izin verirsen araştırmaya yardımcı olacak bir şeyler bulmalıyım. Open Subtitles الآن، من فضلك، من الواجب أن أجد شيء يمكن أن يساعد في التحقيق.
    Polis adamı tanımlamada yardımcı olabilecek herkesle konuşmak istiyor. Open Subtitles الشرطة ترغب في التحدث إلى أي شخص يمكن أن يساعد في التعرف على الرجل
    Tabi ki de . tabi ki de .Ama yeni işle birlikte, kendine bazı kurallar koymak yardımcı olabilir. Open Subtitles بالطبع. بالطبع لكن مع راتب الوظيفة الجديدة هذا، يمكنه أن يساعد في تعيين بعض القواعد من أجل نفسك
    Mezhepler arası evlilik Katolik karşıtlığını engellemeye yardımcı olabilir. Open Subtitles زواج بين الأديان يمكن أن يساعد في وقف المد ومعاداة للكاثلويك
    O zaman nedir bu 'Agile', çok değişik gibi gözüken, aile gibi bir konuda bile niçin yardımcı olabilir ? TED فما هو برنامج "Agile"، ولماذا يمكنه أن يساعد في مجال يبدو مختلفا تماماً، مثل الأسرة؟
    Biz, tam olarak en iyi yolun kişisel mikrobiyal topluluklarımızı idare etmek olduğunu anlamayız, ancak uygun yaşam tarzı değişiklikleri, bitki-temelli besinler gibi, karışık ve zengin bir beslenme düzeni, bağırsağımızdaki ve diğer taraftan vücudumuzun tüm görünümündeki mikrobiyal ekosistemimizi yeniden canlandırmaya yardımcı olabilir. TED نحن لا نفهم تمامًا الطريقة المثلى لمعالجة مجتمعاتنا الميكروبية الفردية، لكن على الأرجح فإن تغيير أسلوب حياتنا كأكل وجبات متنوعة من أطعمة مكونة من جزيئات مركبة وذات أصل نباتي، من الممكن أن يساعد في إعادة إحياء الأنظمة الإيكولوجية الميكروبية في أمعائنا وبامتداد جسمنا كله.
    Ama eğer bu soruşturmaya yardımcı olacak bir şey biliyorsa... Open Subtitles شيئاً يمكن أن يساعد في هذا التحقيق
    Larkin sadece beni aklamaya yardımcı olabilir. Open Subtitles لذا لاركين يمكنه أن يساعد في تبرئتي.
    Ama 2013'te mevcut tüm Rorschach araştırmasının kapsamlı bir incelemesi düzgünce uygulandığında testin akıl hastalıklarını teşhis etmeye yardımcı olabilen ya da hastanın psikolojik profilini çıkaran mantıklı sonuçlar verdiğini gösterdi. TED ولكن هناك مراجعة ضخمة أجريت عام 2013 لكل ما هو موجود من أبحاث رورشاخ أظهرت أنه عند استخدام الاختبار بشكل صحيح فإنه ينتج نتائج صالحة، وهو ما يمكن أن يساعد في تشخيص المرض العقلي أو يجمع صورة عامة لنفسية المريض.
    İyileşmene yardımcı olması gerekiyor. Open Subtitles يفترضُ بهِ أن يساعد في الشفاء
    O alet Jake'in konuşmayı öğrenmesine yardımcı olabilir. Open Subtitles ذلكَ الجهاز يمكنهُ أن يساعد في تعلم جايك) كيفية التحدث)
    Fakat eğer grup öncesi aşamadaysanız bu bir grubu organize etmek için size gerçekten yardımcı olur. ve eğer bu grup öncesi yapılar bazı iç yapı elemanlara sahipse, ve eğer insanlara kendi aralarındaki mücadeleyi bastırmalarını, daha yüksek amaçlara yönelmelerini söyleyen bazı ideolojiler varsa amaca ulaşılır. TED لكن يمكن أن يساعد في تنظيم مجموعة لو أنكم تملكون مجموعة صغيرة , ولو أن تلك المجموعات الصغيرة لهم بعض البنية الداخلية , ولو أنكم لكم بعض الأيدولوجيا التي تخبر الناس أن تقمع أو تكبح شهوانيتهم , للوصول لمستوى أعلى , لأنبل الغايات .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more