"أن يقتلك" - Translation from Arabic to Turkish

• seni öldürmeye
• seni öldürebilir
• seni öldürebilirdi
• seni öldürmeden
• seni öldürmesini
• seni öldürüyordu
• seni öldürmek için
• seni öldürmesinden
• seni öldürür

İnsanların seni öldürmeye çalışması nasıl bir şey?
بماذا تشعر حين يكون هناك من يريد أن يقتلك ؟

İnsanların seni öldürmeye çalışması nasıl bir şey mi?
بماذا تشعر حين يكون هناك من يريد أن يقتلك ؟

Sigara seni öldürebilir. - Demek rekabetten hoşlanmıyorsun.
التدخين يمكن أن يقتلك ـ أنت لا تحب المنافسة ؟

Bu adam senin boğazını kesebilirdi! seni öldürebilirdi!
ذلك الرجال كان يمكن أن يذبحك.كان يمكن أن يقتلك

O ibne seni öldürmeden önce karına yazdığın mektup... elime geçti.
تلك الرسالة التي كتبتها لزوجتك قبل أن يقتلك ذلك الوغد وصلت إلى يدي

Lancel, lütfen arkadaşım Bronn'a bana bir şey olursa seni öldürmesini söyle.
لانسيل , قل لصديقي برون أن يقتلك إذا حدث شيئاً لي

İhtiyar sersem konuşuyor, çünkü neredeyse seni öldürüyordu.
كان أحمقا بالكلام ولكنه كاد أن يقتلك

Bir psikopatın seni öldürmek için yola çıkmış olması muhtemel.
في الواقع لقد تسممت ربما سيكون هناك معتوه ما يحاول أن يقتلك بينما نتحدث

Manzano polislerin seni öldürmesinden korkuyordu.
مينانزو" كان خائفاً أن يقتلك رجال الشرطة"

Kardeşine o geri ver seni öldürmeye çalışıyor öğrenmek süre!
بينما أحاول أن أعرف ! من الذي يحاول أن يقتلك

O, seni öldürmeye çalışıyor Ve bu hepsi çok gerçek.
. و هو يحاول أن يقتلك ، هذا كله حقيقي للغاية

Gerçekten seni öldürmeye çalıştığını düşündüysen neden polise anlatmadın?
إذا كنت حقا تعتقد بانه حاول أن يقتلك لماذا لم تخبر الشرطة بذلك ؟

Biri seni öldürmeye çalıştığında senin yapacağın şeyi, Gibbs.
نفس ما كنت لتفعله اذا حاول شخص ما أن يقتلك ,جيبز

Önemli olduğunu biliyorum dün gece gelecekten gelen birinin seni öldürmeye çalıştığını da.
و أعرف أن رجلا من المستقبل حاول أن يقتلك الليلة الماضية

Mesela bir anayolda birileri seni öldürmeye kalkmadan gidebileceğini zannediyorsun.
مثل القدرة على القيادة ...في طريق سريع عام دون أن يحاول أن يقتلك شخص ما

Çünkü çok falza seks yapma baskısı seni öldürebilir.
بسبب كلّ الجنس المجاني و الكثير، من الممكن أن يقتلك.

- Biraz tehlikeli. Büyük ihtimalle seni öldürebilir.
إنه قليلاً من البحث ، من الممكن أن يقتلك –

seni öldürebilirdi.
كان يُمكن أن يقتلك.

Ama seni öldürebilirdi.
لكن كان من الممكن أن يقتلك

O seni öldürmeden zulanı bize vermen önce 30 saniyen var.
لديك 30 ثانية للاستسلام مدخراتك قبل أن يقتلك

Ancak burada öylece oturup zehirli okun seni öldürmesini bekleyemezsin.
لكن لا يمكنك الجلوس هنا فقط تنتظر لذلك السهم المسموم أن يقتلك.

O adam az kaldı seni öldürüyordu.
هذا الرجل أوشك أن يقتلك

Bütün bunları sadece seni öldürmek için yapıyor olamaz.
لن يفعل كل هذا لمجرد أن يقتلك فقط

Muhteşem bir ilaç ve bu doz seni öldürür ama Baba Ayı, Anne Ayı ve Bebek Ayı söz konusu olduğu için bu yeterli bir doz.
من تُجرى له العملية خلاف لك. إنّه لمن المُذهل كيف لهذا المقدار أن يقتلك أنت وزوجتك وإبنتك التي على وشك الوصول.