Kusura bakmayın telefonu açamıyoruz, ancak muhtemelen çok daha önemli bir şey yapıyoruz. | Open Subtitles | عذرا لم نتمكن من الاجابة على الهاتف لكننا ربما نفعل شيئا أهم من ذلك بكثير |
Ama şimdi bana söylediğin şey çok daha önemli. | Open Subtitles | لكن ما أخبرتني به للتو أهم من ذلك بكثير. |
Bizim burada yaptığımız şey çok daha önemli. | Open Subtitles | الذي نفعله هنا أهم من ذلك بكثير |
Ondan çok daha önemli bir şey için. | Open Subtitles | من أجل شئ أهم من ذلك بكثير |
Ben çok daha önemli bir şeyin peşindeyim. | Open Subtitles | أنا وراء شيء أهم من ذلك بكثير |