"أوائل" - Translation from Arabic to Turkish

    • başında
        
    • başlarında
        
    • İlk
        
    • yaşlarında
        
    • larının
        
    • başı
        
    • Erken
        
    • yaşlarda
        
    • yaptığım ilk
        
    • yaşları
        
    • larında
        
    • başından
        
    • başlarına
        
    • lerinin
        
    • yaşların
        
    70'lerin başında bir zamanda kızıma bir karınca çiftliği satın aldım. Open Subtitles .. ذات مرة في أوائل السبعينيات قمت بشراء مزرعة نمل لابنتي
    30'larının başında, koyu tenli siyah saçlı, Avrupa aksanıyla konuşuyor. Open Subtitles في أوائل الثلاثينات، ببشرة داكنة شعر أسود، يتحدث بلهجة أوروبية
    Ve madenciler, geçen yüzyılın başlarında burada resmen mum ışığında çalışdılar. TED وعمال المنجم في أوائل القرن الماضي كانوا يعملون، بضوء الشموع، حرفيا.
    1960'ların başlarında, dev gezegenlere kadar bir uzay aracını göndermek düşünülemiyordu bile. Open Subtitles في أوائل الستينات إرسال مركبة فضائية طوال الطريق إلى العـمـالقــة كــان مـسـتـحـيــلاً
    Kafalarının üst kısmındaki beyinleriyle, yukarıya doğru yüzen ilk balık türlerinden biriydi. TED إنها من أوائل الأسماك التي تسبح بشكل مستقيم وذات أدمغة أعلى رؤسها.
    İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. TED كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي.
    Bu bir erkek, otuz yaşlarında, öleli bir hafta olmuş. Open Subtitles إنه ذكر، في أوائل الثلاثينات متوفى منذ أسبوع على الأقل
    Simpiseal dorsal marjinde destek takozu olmaması onun 40'lı yaşların başında olduğunu gösteriyor. Open Subtitles عدم وجود تشفه ملحوظ على الحافة الإرتفاقية الظهرية يضعه في أوائل عقده الخامس.
    Onlarca yıldır yapılan bir uygulama. Sabun şirketleri 20. yüzyılın başında bu yönteme başvurdular. TED تم إنجاز ذلك على مدى عقود. قامت شركات الصابون في أوائل القرن العشرين.
    1980'lerin başında, Florida'da bir iş gezisinde, Bonica, eski bir öğrencisini onu Tampa'daki Hyde Park alanına götürmesi için aldı. TED وفي رحلة عمل إلى فلوريدا في أوائل الثمانينات طلب بونيكا من تلميذ سابق له أن يقله إلى الهايد بارك في تامبا
    1980'lerin başlarında Randall Lee Smith orada iki yürüyüşçüyü öldürdü. Open Subtitles في أوائل عام 1980، قتل راندال لي سميث مسافرين هناك
    80'lerin başlarında, A.B.D'deki ilkokulların bir kısmının kuruluşunda görev almıştır. TED بدأ بعض أوائل المدارس النموذجية للدولة في أواخر الثمانينات في الولايات المتحدة.
    İşte bu. İşte bu Hirshhorn -- Gordon Bunshaft tarafından 70'lerin başlarında 70 metre çapında betondan bir donut tatlısı şeklinde tasarlanmış. TED ها هو ذا. هذا هو متحف الهيرشورن -- كعكة مجوفة من الخرسانة بقطر 230 قدما صممت في أوائل السبعينات بواسطة غوردون بونشافت.
    Ve görüldüğü gibi, ilk tren yolcularının bazıları domuzlar ve koyunlardı. TED و كما ترون, بعض أوائل ركاب القطار كانوا خنازير و خراف
    Dur bir dakika. Natalie Wood'un küçük bir rolü vardı, ilk rollerinden biri. Open Subtitles انتظري تعلمين ماذا، ناتالي وود مثلت بدور صغير فيه ، أحد أوائل أفلامها
    Fakat daha henüz yüz yıl önce ilk kaşifler iç kesimlere yürüyüp yeryüzündeki en yüksek, kuru ve soğuk bölgeyle karşılaştılar. Open Subtitles إلا أنه منذ مئة عام فحسب وطأ أوائل المكتشفون اليابسة ووقفوا وجهاً لوجه أمام أعلى وأجفّ وأبرد إقليمٍ على كوكب الأرض
    Sürücü ve ön koltuktaki yolcu, 50 yaşlarında, ikisi de kendinde, ikisinin de değerleri sabit. Open Subtitles السائق والراكب الأمامي كلاهما في أوائل الخمسينات، كلاهما يضعان الحزام، كلاهما مستقرين
    Yaşınız için 30'ların sonu, 40'ların başı desem? TED هل أنا محق بشأن أواخر الثلاثينات أو أوائل الأربعينات
    Tamam, bunu dişleri çok Erken çıkan birinin tavsiyesi olarak al aşık olmak bir erkek ve kadını, fantastik bir gizeme doğru... Open Subtitles حسنا خذيه من شخص لديه من أوائل حياته الوقوع في الحب سر رائع
    O 40'lı yaşlarda, bekar, ve Springfield'da yaşayan biri. Open Subtitles إنه في أوائل 40 من العمر، أعزب ويستقر حالياً في سبرنقفيلد
    yaptığım ilk şeylerden biri, tanıdığım insanların isimlerini yazmak oldu ve bu kişiler üç boyutlu bir dramadaymış gibi karakterleri oluşturdu, kim olduklarını, ne yaptıklarını umutlarını ve geleceğe dair korkularını anlattılar. TED من أوائل ما كتبت كان عبارة عن قائمة من الأسماء لأناس عرفتهم من قبل. أصبحوا شخصيات في شكل دراما ثلاثية الأبعاد، حيث يعبرون عن ماهيتهم، ماذا يفعلون، أحلامهم و مخاوفهم من المستقبل.
    Aradığımız adam 25-35 yaşları arasında beyaz bir erkek. Open Subtitles نظن اننا نبحث عن ذكر أبيض في اواخر العشرينات او أوائل الثلاثينات
    Göğüs kemiği sertleşmesi öldürüldüklerinde ikisinin de 30'larında olduğunu gösteriyor. Open Subtitles تعظم الغضروف يضع عمرا تقريبيا في أوائل الثلاثينات عندما قتلتا
    Yıllık savaş oranı yılda yüz binde 22 iken 50'li yılların başından günümüze bu oran 1,2. TED انخفض المعدل السنوي للحرب من حوالي 22 في مائة ألف في السنة في أوائل الخمسينيات إلى 1.2 اليوم
    8. yüzyılın başlarına kadar, İslam halifeleri geniş topraklarda hükümrandı. Open Subtitles بحلول أوائل القرن الثامن حكم الخلفاء المسلمون منطقة شاسعة
    Şüpheliler silahlı, tehlikeli ve muhtemelen 60'larının sonu veya 70'lerinin başındalar. Open Subtitles والمشتبه فيهم مسلحون وخطيرون وربما في أواخر الستينات أو أوائل السبعينيات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more