| Bunu söylediğim için özür dilerim ama Kralın emri böyle. | Open Subtitles | أنا أسفً لِقول هذا أيتُها الملكة لكن هذه أوامر الملك |
| Küçük konsey toplantısı Kralın emri üzerine ertelendi. | Open Subtitles | اجتماع المجلس الصغير قد تم تأجيله بناءً على أوامر الملك |
| - kralın emirleri sonsuz değil De Ville. Yalnızca kralın emirleri. | Open Subtitles | أوامر الملك ليست غير متناهية، يا (دي فيل)، إنها أوامر الملك. |
| Fakat kralın emirleri... | Open Subtitles | لكن أوامر الملك... |
| Seçme hakkınız yok. Kral'ın emri. | Open Subtitles | ليس لديكِ خيار إنها أوامر الملك |
| O kralımızın emrine itaat ediyor. "Hiçbir Peçeli sağ kalmayacak." | Open Subtitles | إنه يطيع أوامر الملك بألا نترك الظلاميين أحياء |
| Kralın emirlerini unutmayın. Tutsak almak yok. | Open Subtitles | تذكروا أوامر الملك لاتأخذوا أية أسرى |
| Ama eğer düzse, Kralın buyruğuyla yuvarlak olur mu? | Open Subtitles | ولكن إذا كانت مُسطّحة فهل أوامر الملك تجعلها مُكوّرة؟ |
| Kralın emri. Duyulmamalısın. | Open Subtitles | أنها أوامر الملك بأن لا يتم سماعك |
| Sheng Yayu, infazın için elimde Kralın emri var. | Open Subtitles | (شينغ يايو)، لديّ أوامر الملك لأجل إعدامكِ. |
| - Kralın emri. | Open Subtitles | - تلك أوامر الملك |
| Kralın emri. | Open Subtitles | أوامر الملك |
| Kralın emri. | Open Subtitles | أوامر الملك |
| Kralın emri. | Open Subtitles | أوامر الملك |
| Onlar kralın emirleri. | Open Subtitles | -إنها أوامر الملك . |
| Evet. Bu Kral'ın emri. | Open Subtitles | نعم، انها أوامر الملك |
| bende bir daha yapamayacağına yemin ederim öylece kralımızın emrine karşı koyamayız. | Open Subtitles | وأنا اقسم ايضا , بأنك لن تفعل ذلك مجدداً لا يمكننا أن نخالف أوامر الملك |
| Kralın emirlerini ifa etmekten başka bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً سوي تنفيذ أوامر الملك |
| Ya da eğer yuvarlaksa, Kralın buyruğuyla düz olur mu? | Open Subtitles | وإذا كانت مُكوّرة فهل أوامر الملك ستُسطّحها؟ |