"أوانه" - Translation from Arabic to Turkish

• zamanından
• vakti
• Zamanı
• zamanla
• Erken
• zamansız
• vaktinden

Ama öldürmeye başlardım eğer saçına zamanından 20 yıl önce ak düşerse.
ولكني أعتقد بأنني قد أرتكب جريمة القتل لو رأيت الشيب يغزو شعرك قبل أوانه بعشرين عاماً . قبل أوانه بعشرين عاماً

Rahim boyunun zamanından önce kısalıp açılması anlamına geliyor.
هذا يعني أن عنق رقمك يضيق ويفتح قبل أوانه

Eğer bana söyleyecek bir şeyin varsa ne olursa olsun şimdi tam vakti.
إن كان لديك أيّ شيء لمصارحتي به، أيّ شيء كان، فهذا أوانه.

Bu adam, vakti gelmeden önce bir şeyin olmasını sağlayamaz.
لا يمكن للرجل قضاء شيء قبل أوانه.

Yaşıtlarının çoğunda olduğu gibi o da Zamanı gelmeden öldü.
لقد مات مثل كثير من الشباب في عمره، قبل أوانه

zamanla azalacak.
،سوف يزول ذلك في أوانه هل لك أن تسدل الستارة ؟

Her gün, 50 bin insan bu hastalıklardan dolayı Erken ölüyor.
خمسين ألف شخص يوميًا يموت قبل أوانه من هذه الأمراض.

Üvey annenin gerçek yüzü, bu iyi adamın zamansız ölümünden sonra ortaya çıkmış.
وقضى ذلك الرجل الشاب نحبة قبل أوانه ، على أية حال كشفت زوجة الأب عن وجهها الحقيقى

O ve büyükbaban, ikisinin de bu ülke için büyük planları vardı, ama o vaktinden önce öldü.
هو وجدك، كان لديهما مخططات عظيمة لهذه البلاد، لكنّه مات قبل أوانه.

Ben olsam zamanından önce karar vermezdim.
لا أريد المخاطره بنشره قبل أوانه

zamanından önce öbür dünyaya göçebilir.
فلربما نوصله للجحيم بسلاسة قبل أوانه

Matthew zamanından 50 yıl önce öldü!
(ماثيو) توفي قبل أوانه بخمسين عاماً.

vakti gelene kadar hiçbir şey yapmam.
يجب ألا يتم في الشارع - لن أفعل شيئا إلا في أوانه -

Ormandaki herşeyin bir vakti var.
كلّ شيء في الغابة له أوانه

Daha vakti gelmemişti.
ذهب قبل أوانه

Yaşıtlarının çoğu gibi o da Zamanı gelmeden öldü.
لقد مات مثل كثير من الشباب في عمره، قبل أوانه

Zamanı gelmeden ölen bir oğlum vardı.
كان لديّ ابنٌ أحببتُه و قد مات قبل أوانه

Gerisi zamanla gelişir.
معقول لأن يتزوج رجل وامرأة؟ وكل شيء ينمو في أوانه

Diğer şeyler zamanla yeşeremez mi?
وكل شيء ينمو في أوانه

Amnio Erken doğumu tetikledi.
غشاء الجنين تمدد قبل أوانه. إنها في 24 أسبوع فقط.

zamansız ölümüne yol açan olaylar sırasında boynundan kopup gitmiş olmalı.
حتمًا سقط أثناء الأحداث التي أدّت لموته في غير أوانه.

Sayın Başkan, saygısızlık olarak görmeyin ama onu vaktinden önce hâkim önüne çıkarmak büyük hata olur.
سّيدي الرئيس،، بكُلّ إحترام الإنخراط به قبل أوانه سَيَكُونُ خطأً ضخماً