"أود القول" - Translation from Arabic to Turkish

    • derdim
        
    • söylemeliyim
        
    • söylemek isterim
        
    • söylemek isterdim
        
    • diyebilirim
        
    • demek isterdim
        
    • söylemek istiyorum
        
    • olduğunu söyleyebilirim
        
    Dünyanın en iyi golfçüsü de derdim ama... geçen yıl Bay Hagen sizi kendi sahanızda Open Subtitles أود القول : "إنّك أعظم لاعب غولف .. لولا حادثة العام الماضي
    Ama şunu söylemeliyim ki, bu rüzgar yakın zamanda dinmeyecek. Open Subtitles لكن أود القول أن هذه الريح تنخمد قي وقت قريب.
    Konuşmamın sonunda şunu söylemek isterim ki bu odada bulunanlar olarak hepimizin sırları var ancak açık konuşalım TED وفي نهاية هذه المحادثة، أود القول أني أعلم أنّ الكثير منا في هذه القاعة يملك أسرارًا ولكن دعونا نجهر بأصواتنا.
    Zevkle yaptığımı söylemek isterdim ama ters etki yaratmak istemem. Open Subtitles أود القول بأنه شرف لي لكن لا أريد التأثير المعاكس
    diyebilirim ki cihazın performansı beklediğimin üstündeydi ve beklentim yüksekti. Open Subtitles أود القول أن نظام كرسي الأسترجاع ادآءه أفضل من المتوقع وأنا اتوقع الكثير
    Yazımız aynı gelişimi göstermeye devam ediyor demek isterdim ama hemen havlu atmaya niyetim yoktu. Open Subtitles كم أود القول بأننا كنا نحرز التقدم ذاته في صيفنا.. ولكني لم أكن لأستسلم ليس بعد.
    Fez, sadece benimle olduğun kadar hiçbir zaman mutlu olamayacağını söylemek istiyorum. Open Subtitles ..فيز, أود القول أنك لن تكون سعيدًا مُطلقًا كما كُنت سعيدًا معي
    Bir çocuk için aşırı derecede dikkatli olduğunu söyleyebilirim. Hep sakindi. Open Subtitles أود القول إنها كانت بشكل غير إعتيادي مركزة كطفلة، دوماً هادئة.
    Hayır derdim ama yalan söylediğimi anlarsın. Open Subtitles أود القول لا، لكنك ستعلم إن كنت أكذب
    Seni görmek güzel derdim ama bu şartlar altında... Open Subtitles أود القول إنه تسرني رؤيتك، ولكن نظرا إلى الظروف...
    Her zamankinden daha az içten davrandığını söylemeliyim. Open Subtitles أود القول أنه أقل ودية بعض الشيء من مإعتاد أن يكون
    Clark, söylemeliyim ki bu çok saçma. Bay Frankel hasta. Open Subtitles كلارك أود القول إن هذا خطأ السيد فرانكيل مريض
    Ve geçen gün hakkında, söylemek isterim ki... Kötü bir anıma denk geldi, ve sinirimi sizden çıkarttım, ve gerçekten çok üzgünüm. Open Subtitles وكنت أود القول بشأن ذلك اليوم كنت أمر بلحظة صعبة وقد انفجرت فيك
    İlk önce şunu söylemek isterim ki üniformalı kadın ve erkeklere büyük saygı duyuyorum ve takdir dolu hizmetleri, hiç de hafife almayacağım şeyler. Open Subtitles أود القول انى لدى الإحترام الأكبر للرجال و السيدات فى الوحدة هنا و تقدير للخدمة ليس شىء أخذه فى الأغلب
    Gwen'lerin evine koşarak özür dilediğimi söylemek isterdim, ama gerçek şu ki, başımın belaya girmesini istemedim. Open Subtitles أود القول انني هرعت الى منزل غوين لأعتذر ــ لكن الحقيقة هي لم أشأ التورط في متاعب ــ لم أصبها
    Yani bugün itibari ile bitti. Bunu TED için planladığımı söylemek isterdim, fakat öyle değil. Sonuçta bugün itibari ile tamamlandı. TED إذاً إعتباراً من اليوم، إنتهت. أود القول بأن و هذا ما خططت له لـ TED ! لكننى لم أفعل. إذاً فقد تم الانتهاء إعتباراً من اليوم.
    Dosya iyi ellerde diyebilirim. Open Subtitles حسناً، أود القول أن القضية في أيادي آمنة.
    Harika demek isterdim ama uydurma olurdu, gerçeğin kendisi değil, çarpıtılmışı. Open Subtitles حسناً, أود القول بإنه كان هائلاً و لكن سيكون ذلك منافياً للحقيقة
    Bana ayrılan süre bitmek üzere. Son olarak, Woody Allen'ı tanıdığımı söylemek istiyorum. Open Subtitles حسناً، وقتى انتهى تقريباً، لذا أود القول بأني أعرف وودي آلان
    Bir tür örümcek yuvası ya da böcek kozası olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles أود القول بأنه نوع من أعشاش العناكب أو شرنقة حشرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more