"أوصلني" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağlayın
        
    • bıraktı
        
    • bağla
        
    • götür
        
    • getirdi
        
    • ver
        
    • bırak
        
    • götürdü
        
    • bağlar
        
    • götürün
        
    Ben Ajan Ordonez. OYİ'yi bağlayın. Open Subtitles هنا العميلة أوردونيز أوصلني بالطب الشرعي
    Az önce, beni eve bıraktı ve ben onu bırakmak istemiyordum. Open Subtitles لقد أوصلني إلى المنزل لتوه .. ولم أكن أريده أن يذهب
    İşe yarar bir şeyler yap ve bana bilgisayardan annemi bağla. Open Subtitles افعلوا شيئاً مفيداً و أوصلني بأمي على الهاتف
    Boşver. Beni istasyona götür ve ben her şeyi hallederim. O işi hallettim bile. Open Subtitles لا يهم, فقط أوصلني لمحطة القطار وسأهتم ببقية الاشياء
    Bir keresine bir pası kaçırdım, beni eve getirdi, karnımı yumrukladı bir daha yapmamamı söyledi. Open Subtitles مرة عندما سحبت رخصتي أوصلني للمنزل بالسيارة، وضربني في معدتي
    - Beni hastaneye götür! - Bir saniye düşünmeme izin ver! Open Subtitles لا تقف هناك, أوصلني إلى المستشفى
    Anlıyorum. Beni otobüs durağında bırak. Open Subtitles أتفهم ذلك أوصلني إلى محطة الحافلات فحسب
    Seni, Karma'yı ve listeni izledim ve beni bu muhteşem insanlara götürdü. Open Subtitles ، تبعتك وتبعت العاقبة ولائحتك ممّا أوصلني إلى كل هؤلاء الناس الرائعين
    Santral, ben Ajan Ordonez. Galactic Kablo müdürlüğüne bağlayın. Open Subtitles هنا العميلة أوردونيز أوصلني لإدارة كيبل غالاكتيك
    Bana merkezi bağlayın, yeni emirleri istiyorum. Open Subtitles أوصلني بالقيادة.. أريد أن أعرف الأوامر الجديدة
    - Alo, santral? Bana polisi bağlayın. - Oh... Open Subtitles سنترال أوصلني بالشرطة أنا آسفة
    Sonra beni evime bıraktı, onu en son orada gördüm. Open Subtitles ثم أوصلني إلى منزلي وتلك آخر مرة رأيتُه فيها
    Beni kapıda bıraktı, batıya doğru gitti. Open Subtitles أوصلني إلى البوابة الأمامية. و إتجه غرباً.
    Bir süre sonra beni eve bıraktı, 50 dolarlık bir banknot verdi, ve o diğer ailesine doğru yol alırken Open Subtitles بعد فترة أوصلني الى المنزل و أعطاني 50 دولار وذكراي الأخيرة لأبي
    bağla beni. Müdür yolladığınızı söyle. Open Subtitles أوصلني بهم أخبرني بأنَّكَـ ستبعثُ لنا بالمدير
    Bana karakolu bağla, polis karakolunu Open Subtitles أوصلني بالمقر الرئيسي مقرالشرطة.
    Evet, bana bomba ekibini bağla. Open Subtitles أجل , أوصلني بفريق تعطيل القنابل.
    Makyajım bitmeden beni oraya götür ve bende sana taksimetrede yazanın iki katını ödeyeyim. Open Subtitles أوصلني الى هناك قبل أن أنتهي من وضع المكياج و سوف أضاعف الأجرة
    Beni kaldığın otele kadar götür. Oradan yürüyerek giderim. Open Subtitles أوصلني إلى فندقك فحسب سوف أسير من هناك
    Ve bu beni istediğim noktaya getirdi ama ayrıca çok da hasta etti. Open Subtitles لقد أوصلني لمبتغاي ولكنه أيضاً جعلني مريضاً للغاية
    Dikkatli o bence. Bak, beni ne hâle getirdi. Open Subtitles يجب ان تكون حذراً أنت ترى إلى أين أوصلني هذا
    Bana bilgileri ver Open Subtitles أوصلني بمدير السجن على الهاتف لك ذلك
    Şimdi beni eve bırak ve... bundan sonra bir daha buluşmayacağız. Open Subtitles الأن أوصلني للبيت و... لن نتقابل مرة أخرى بعد الأن.
    Beni eve kadar götürdü ve anneme olanları söyledi ve ondan özür diledi. Open Subtitles ،لقد أوصلني طوال الطريق للمنزل ولقد أخبرَ أمي بما حدث .ولقد إعتذر لها
    Miami Üniversitesi'nin kampus güvenliğini bağlar mısın? Open Subtitles أجل أوصلني إلى شرطة الحرم " المدرسي لجامعة " ميامي
    Beni Yüksek Şatodaki Adam'a götürün ve ona filmi kare kare anlatayım. Open Subtitles خذني إلي الرجل في القلعة السامية أوصلني وبإمكاني وصفه بالتفصيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more