Topladığı kişiler kimler? | Open Subtitles | هلا أذكّركم أن هذا محض ملخّص للموقف وليس باستجواب؟ من هم أولئك الأشخاص الذين جنّدهم؟ وكالة المخابرات المركزية |
Neredeyse öldüreceğin kişiler Foster'lardı. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص الذين كدت تقتلهم، إنهم آل (فوستر) |
Neredeyse öldüreceğin kişiler Foster'lardı. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص الذين كدت أن تقتلهم، إنهم آل (فوسترٍ) |
Duşta kakasını yapan insanlardan bile daha berbat bir hâldesin. | Open Subtitles | أنت أسوأ من أولئك الأشخاص الذين يقضون حاجتهم في الحمام |
Uzak bir galakside karşılaştığınızı varsaydığınız şu insanlardan söz ediyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | هل أفترض أنك تشير إلى أولئك الأشخاص.. الذين تزعم أنك التقيت بهم في مجرة بعيدة؟ |
Gidip çocuk suçlulara sikini gösteren insanlardan biriyim. | Open Subtitles | أنا أحد أولئك الأشخاص الذين يدور بالانحاءِ ويعرضُ قضيبه برخصٍ في وسط البلد |
Öldürdüğün o insanlar için hazırlıklıydın, değil mi? | Open Subtitles | أولئك الأشخاص الذين قتلتهم.. كنتَ مستعداً لهم، أليس كذلك؟ |
Seninle vakit geçirebilmek için insanlar sıraya girerdi neredeyse, hatırladın mı? | Open Subtitles | كل أولئك الأشخاص الذين خطّطوا لإنتظار بعض الوقت ليمضوه معك ، أتذكر |
Her şeyin bir hata olduğunu durdurmaya çalıştığımız insanlardan daha iyi olmadığımızı söyleyip durmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ يتفوه بذلك الحديث ، فيقول أن ذلك الأمر كله خاطيء وأننا لسنا أفضل من أولئك الأشخاص الذين نُحاول إيقافهم |
Hayatında hiç iyi fikri olmamış insanlardan biri işte... o da benim fikirlerimi ve sonra bütün kedilerimi çaldı | Open Subtitles | إنها واحدة من أولئك الأشخاص الذين ليس لديهم أفكار جيدة لحياتهم الشخصية فبالتالي هي تسرق كل ماهو لي وكما أنها حرفياً سرقت قططي |
O insanlardan biri olduğumu sandım. | Open Subtitles | ظننت أنني أحد أولئك الأشخاص الذين يتعاملون مع الآليين... |
Çocuklar, Lily Teyzeniz doğum günlerine bayılan insanlardan biri olmuştur her zaman. Öyle böyle değil. | Open Subtitles | يا أولاد ، عمتكم (ليلي) كانت من أولئك الأشخاص الذين يحبون عيد ميلادهم ، يحبونه |
Masa başında oturan insanlar başka insanların hayatları hakkında kararlar veriyorlar onların hayatları hakkında hiç bir şey bilmeden. | Open Subtitles | أعني، بسبب أولئك الأشخاص الذين ،يجلسون خلف المكاتب ويصنعون القرارات حول حياة الناس دونما أن يكون جزءاً من تلك الحياة |
Seni yanına alan o insanlar dünyayı daha iyi bir yer haline getirmiyorlar. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص الذين أخذوكِ معهم، إنّهم لا يجعلون العالم مكانا أفضل، |