"أولترا" - Translation from Arabic to Turkish

• Ultra

Ultra, istenmeyen konukları dışarıda tutmak için güvenlik çemberi oluşturmuş gibi.
يبدو أن أولترا طوقت المنطقة لمنع دخول .أي ضيف غير مرغوب به

Ultra'da ne yaptıysan bir tür eve dönüş işaret ışığı yollamış.
أيًا كان ما قمت به في أولترا فهذا أرسل لهم رسالة تواصل جيدة

Türünüzün yeni patlakları izlemesine yardım etmek için Ultra'nın ana bilgisayarına sızdım.
لقد إخترقت الحاسوب المركزي لـ(أولترا) لمساعدة جنسكم لتعقب أي وافد خارق جديد.

Böldüğüm için özür dilerim ama Ultra'nın ana bilgisayarından alarm aldım.
آسفٌ على المقاطعة لكنني تلقيت للتو تنبيه من حاسوب (أولترا) المركزي.

John, Ultra'nın bunu ona yapmasına gönüllü olmadı. Hapsedildi, kandırıldı, üzerinde deney yapıldı.
لم يتطوع (جون) لـ (أولترا) بنفسه تم الإمساك به والكذب واجراء التجارب عليه.

Ultra'ya en başında neden gizli kimlikle sızdığını unuttuysan duygularımdan fazlası zarar görür.
عن سبب ذهابك لـ(أولترا) متخفيًا في المقام الأول ليست مشاعري فحسب التي ستتأذى

Bu eve Ultra müdahale edemez. Burada kaldığınız sürece güvendesiniz.
هذا المنزل خارج حدود (أولترا) أنتِ بأمان طالما تبقين هنا

Yalnız başına Ultra'ya girerek kendini öldürtecek.
سَيتسبب في قتله بإقتحامه أولترا بمفرده

Kurucu'nun ajanlarını Ultra'nın dışına çekeriz.
.نزيح عملاء المؤسس خارج أولترا

Gidip Ultra ve Jedikiah ile çalışmaya başlamadan önceydi o.
كان هذا قبل أن تعمل لصالح (أولترا) و(جاديكايا)

Ultra'nın pek hoşuna gitmez.
({\pos(190,240)}.أولترا ) لن يروق لها كثيرًا

Ultra'nın onu önce bulmamasını umalım.
{\pos(190,230)}.لنأمل ألا تعثر عليه (أولترا) أولاً

Ultra'nın güvenli bölgesinde kullanılanla aynı malzemeden yapılma.
صنعت من نفس الجزء الآمن في مبنى (أولترا)

Bir patlak Ultra'nın radarına girmişse iş işten geçmiştir.
بمجرد أن يظهر في رادار (أولترا)، فقد فات الأوان

Ultra kafana girmiş olsaydı şu an burada olurlardı.
(أنظر لو تمكنت (أولترا من الدخول لعقلك لكانوا هنا الآن

Irene'in, Ultra'nın güçlerimizi alan serumuna dair bir fikri var.
(أيرين) لديها نظرية عن مصل (أولترا) الذي يسلبنا قوانا.

Yukarıda yaşıyor ki Ultra'ya sızabilsin.
إنه يعيش هناك كي يكون جزء لا يتجزأ من (أولترا)

Cara geçen hafta Ultra tarafından esir alındın ve az kalsın psişik lobotomiye maruz kalıyordun.
لقد أمسكتك (أولترا) يا (كارا) وبالكاد فررتِ من عملية جراحية

Ultra'nın başında başka birileri var demiştin.
لقد قلت أن هناك أشخاص آخرون مسئولون عن (أولترا)

Ya Ultra size yardım ettiğimi öğrenip beni çağırmışsa?
ماذا لو استدعتني (أولترا) لأنها عرفت بأمر مساعدتي لكم يا رفاق؟