"أولياء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aileler
        
    • veli
        
    • aileleri
        
    • veliler
        
    • ebeveyn
        
    • velilerle
        
    • veli-öğretmen
        
    Örneğin, ebeveynler veya Aileler bu tür konuşmaları okulda yapmaya sıcak bakmıyorsa ne olur? TED على سبيل المثال، ماذا يحدثُ إذا لم يكن أولياء الأمور أو الأسر يؤيدون إجراء تلك الحوارات في المدارس؟
    fonların yetersizliği yetersiz eğitmenler, ilgisiz Aileler. Open Subtitles نقص الأموال، المُعلّمين غير المؤهلين ،تهاون أولياء الأمور.
    Ve yaklaşık bir ay kadar da veli toplantısı yok. Nasılsın? Open Subtitles ولم تكوني في مجلس أولياء الأمور منذ أكثر من شهر
    Tamam. veli toplantısına gitmem gerek. Open Subtitles أسمع، يجب أن أذهب الليلة اجتماع أولياء الأمور والمعلمين
    Tekrar ederse, aileleri toplar çocukların üstüne rast gele ateş ediyorlar derim. Open Subtitles إذا حدث ذلك ثانية سأدعو لإجتماع أولياء أمور و أخبرهم أنك توجه الطلقات للأطفال
    Bu düdüğü üflediğimde, veliler, çocuklarınızı havuza fırlatın. Open Subtitles عندما أقوم بنفخ الصافرة أريد كل أولياء الأمور أن يرموا أولادهم في المسبح
    Bu akşam ebeveyn toplantısındayım. Akşam yemeğin dondurucuda. Open Subtitles لدي مقابلة مع أولياء الأمور اليوم عشاءك في الفريزر
    Aileler arayıp neler olduğunu soruyor. Open Subtitles يتصل بي بعض أولياء الأمر ليسألوني ما الذي يحدث
    Aileler maçın başında ve sonunda onu gördüklerini hatırlıyor. Open Subtitles أولياء الأمور في مباريات الكرة يتذكرون فقط رؤيته في بداية ونهاية المباراة
    Diğer Aileler katılmayı kabul etti. Open Subtitles أولياء الأمور الآخرون وافقوا على المشاركة
    Aileler riske girmek istemiyor. Open Subtitles أولياء الأمور لا يودون المُراهنة على سلامة أبناؤهم
    Söyle onlara, veli toplantısını hafta içi 14:30'a koymaları, "Babaları umursamıyoruz." demektir. Open Subtitles قلي للمدرسة أن عندما نجدول اجتماع مع أولياء الأمور في يوم عمل عند الـ2 والنصف، سيقولونبوضوح:
    Evrakları düzenler, okul notlarını hazırlayıp veli toplantılarına katılırız. Open Subtitles ثم أجد وقتا لأصحح الفروض وأكتب المحاضرات وأذهب الى اجتماع أولياء التلاميذ
    Belli ki veli toplantısına gitmiyorsunuz. Open Subtitles من الواضح أن ثلاثتكم لستم ذاهبين لإجتماع أولياء الأمور
    12 yaşından büyüklerin o filme gidebileceğini sanmazdım ama onların da aileleri olduğunu unutmuşum. Open Subtitles لقد اعتقدت أنني لن أصادف أحدا أكبر من 12 سنة لكنني نسيت أن لهم أولياء
    Peki çocukların aileleri, bunun anlaşmanın bir parçası olduğunu biliyorlar mı? Open Subtitles بالصفات الداخلية على ما أظن -لكن هل أولياء أمور الطلاّب على علم بهذا الجزء من الإتفاق ؟
    Çocukları ve aileleri tanıyor. Open Subtitles ...إنها تعرف الأطفال و أولياء الأمور
    Değerli veliler, sevgili öğrenciler , siz değerli başkanı ve Haydar. Open Subtitles أولياء الأمور الكرام ، أعزائي الطلبة رئيسنا المحترم و حيدر .
    Fakat iyi haber şu ki, onların sayesinde nasıl bir ebeveyn olmayacağımı çok iyi biliyorum. Open Subtitles و الشيء الجيد أنه شكراً لهم لأنني أعلم بالضبط أي نوع من أولياء الأمور لن أكون
    Sizi durdurmazdım, velilerle sınıf dışında konuşmaktan hoşlanmam ama onun çok özel bir kadın olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles ما كنت لأستوقفك، فأنا لا أحب التحدث إلى أولياء الطلاب إلا في الصف، ولكنني أردت إخبارك أنها امرأة فريدة من نوعها برأيي.
    Sana söylemiştim şu veli-öğretmen toplantısı benim çocukluğumda olduğundan biraz farklıydı. Open Subtitles حسناًً ،سأخبرك ، إجتماع أولياء أمور الطلبة مع المعلمين مختلف قليلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more