Örneğin, ebeveynler veya Aileler bu tür konuşmaları okulda yapmaya sıcak bakmıyorsa ne olur? | TED | على سبيل المثال، ماذا يحدثُ إذا لم يكن أولياء الأمور أو الأسر يؤيدون إجراء تلك الحوارات في المدارس؟ |
fonların yetersizliği yetersiz eğitmenler, ilgisiz Aileler. | Open Subtitles | نقص الأموال، المُعلّمين غير المؤهلين ،تهاون أولياء الأمور. |
Ve yaklaşık bir ay kadar da veli toplantısı yok. Nasılsın? | Open Subtitles | ولم تكوني في مجلس أولياء الأمور منذ أكثر من شهر |
Tamam. veli toplantısına gitmem gerek. | Open Subtitles | أسمع، يجب أن أذهب الليلة اجتماع أولياء الأمور والمعلمين |
Tekrar ederse, aileleri toplar çocukların üstüne rast gele ateş ediyorlar derim. | Open Subtitles | إذا حدث ذلك ثانية سأدعو لإجتماع أولياء أمور و أخبرهم أنك توجه الطلقات للأطفال |
Bu düdüğü üflediğimde, veliler, çocuklarınızı havuza fırlatın. | Open Subtitles | عندما أقوم بنفخ الصافرة أريد كل أولياء الأمور أن يرموا أولادهم في المسبح |
Bu akşam ebeveyn toplantısındayım. Akşam yemeğin dondurucuda. | Open Subtitles | لدي مقابلة مع أولياء الأمور اليوم عشاءك في الفريزر |
Aileler arayıp neler olduğunu soruyor. | Open Subtitles | يتصل بي بعض أولياء الأمر ليسألوني ما الذي يحدث |
Aileler maçın başında ve sonunda onu gördüklerini hatırlıyor. | Open Subtitles | أولياء الأمور في مباريات الكرة يتذكرون فقط رؤيته في بداية ونهاية المباراة |
Diğer Aileler katılmayı kabul etti. | Open Subtitles | أولياء الأمور الآخرون وافقوا على المشاركة |
Aileler riske girmek istemiyor. | Open Subtitles | أولياء الأمور لا يودون المُراهنة على سلامة أبناؤهم |
Söyle onlara, veli toplantısını hafta içi 14:30'a koymaları, "Babaları umursamıyoruz." demektir. | Open Subtitles | قلي للمدرسة أن عندما نجدول اجتماع مع أولياء الأمور في يوم عمل عند الـ2 والنصف، سيقولونبوضوح: |
Evrakları düzenler, okul notlarını hazırlayıp veli toplantılarına katılırız. | Open Subtitles | ثم أجد وقتا لأصحح الفروض وأكتب المحاضرات وأذهب الى اجتماع أولياء التلاميذ |
Belli ki veli toplantısına gitmiyorsunuz. | Open Subtitles | من الواضح أن ثلاثتكم لستم ذاهبين لإجتماع أولياء الأمور |
12 yaşından büyüklerin o filme gidebileceğini sanmazdım ama onların da aileleri olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنني لن أصادف أحدا أكبر من 12 سنة لكنني نسيت أن لهم أولياء |
Peki çocukların aileleri, bunun anlaşmanın bir parçası olduğunu biliyorlar mı? | Open Subtitles | بالصفات الداخلية على ما أظن -لكن هل أولياء أمور الطلاّب على علم بهذا الجزء من الإتفاق ؟ |
Çocukları ve aileleri tanıyor. | Open Subtitles | ...إنها تعرف الأطفال و أولياء الأمور |
Değerli veliler, sevgili öğrenciler , siz değerli başkanı ve Haydar. | Open Subtitles | أولياء الأمور الكرام ، أعزائي الطلبة رئيسنا المحترم و حيدر . |
Fakat iyi haber şu ki, onların sayesinde nasıl bir ebeveyn olmayacağımı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | و الشيء الجيد أنه شكراً لهم لأنني أعلم بالضبط أي نوع من أولياء الأمور لن أكون |
Sizi durdurmazdım, velilerle sınıf dışında konuşmaktan hoşlanmam ama onun çok özel bir kadın olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | ما كنت لأستوقفك، فأنا لا أحب التحدث إلى أولياء الطلاب إلا في الصف، ولكنني أردت إخبارك أنها امرأة فريدة من نوعها برأيي. |
Sana söylemiştim şu veli-öğretmen toplantısı benim çocukluğumda olduğundan biraz farklıydı. | Open Subtitles | حسناًً ،سأخبرك ، إجتماع أولياء أمور الطلبة مع المعلمين مختلف قليلاً |