Altın Bilet'i bulan ilk kız, maaşına ek olarak fazladan ikramiye alacak! | Open Subtitles | : وإستمعن إلي أول فتاة ستجد تلك التذكرة سأزيد أجرها جنيها كاملا |
İlk kez sarhoş olduğunda ve sabahın üçünde alınması gerektiğinde ya da ilk kız arkadaşı kalbini kırdığında neredeydin? | Open Subtitles | أين كنت عندما ثمل لأول مرة واحتاج لمَن يقلّه في الثالثة صباحًا أو عندما حطمت أول فتاة واعدها فؤاده؟ |
Hala NBA'deki ilk kız olmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل لازلتي تحاولي أن تكوني أول فتاة في بي آي ؟ |
Hapisten çıktıktan sonra birlikte bir şeyler içtiğim ilk kızsın. | Open Subtitles | أنتِ أول فتاة أتناول مشروب معها منذ خروجي من السجن |
Sen bir şeyler hissettiğim ilk kızsın ve bu oldukça yoğundu. | Open Subtitles | أنتِ تقريبًا أول فتاة أحببتها وقد كانت علاقة قوية |
Seni teselli edecekse tatlım, bunu yaptığı ilk kız sen değilsin. | Open Subtitles | اذا أحد قام بمواساتك , عزيزتي . لستِ أول فتاة فُعِل بها ذلك |
Eğer takımımdaki ilk kız olmak istiyorsan... o zaman iyiden daha iyi olmalısın. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدِ أن تكوني أول فتاة في فريقي فعليك أن تكونِ أفضل من أن تكونِ جيدة |
Bizim bowling grubumuza giren ilk kız olduğunu biliyormusun | Open Subtitles | أتعلمين, أنت أول فتاة إخترقت دائرة لعبتنا |
Yani, bazı açılardan şekerleme olsa da yanında yattığım ilk kız. | Open Subtitles | منذ الأزل أعني بطريقة أو أخرى إنها بالفعل أول فتاة قد نمت معها في الإبتدائية كنا رفيقا فراش |
Beni dinle onu tamamen değiştiren ilk kız sensin kendi oyununda onu yenen. | Open Subtitles | ,أسمعى أنت أول فتاة لم تقع فى سحره ولم يتمكن من أستخدام الأعيبه معك |
Malıyla ayarttığı ilk kız sen değilsin, ama sen en hırslı ve en hayalcisi olabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ أول فتاة يعدها بأن يخصص لها أملاكه لابد بأنكِ كنتِ الأكثر طموحاً وتم خداعها |
Hergelenin biri tarafından öylece terkedilen ilk kız değilsin. | Open Subtitles | لست أول فتاة قبّلها وهجرها شخص ماكر. |
Uzun zamandır buluştuğum ilk kız ve bunu bir ilişki olarak görüyorum. | Open Subtitles | وانا لقاء أول فتاة منذ وقت طويل ... ... أن أستطيع أن أرى نفسي وجود علاقة مع. |
- İçimden bir ses süitine getirdiğin ilk kız olmadığımı söylüyor. | Open Subtitles | أنا لستُ أول فتاة تجلبها إلى جناحك |
Bu bugüne kadar çıktığı, beni korkutmayan ilk kız. | Open Subtitles | هذه أول فتاة يواعدها ولا أفزع منها |
Ashley onun baştan çıkardığı ilk kız olduğunu sanıyordu ama değildi. | Open Subtitles | آشلي كانت تظن أنها أول فتاة يغريها هناك |
Hiç sorun değil. Tom'un eve getirdiği, orada yatan ilk kızsın. | Open Subtitles | أول فتاة جلبها "طوم" معه إلى المنزل واستعملت الأريكة |
Sen de beslediğim ilk kızsın. | Open Subtitles | حسنا,أنتِ أول فتاة أطعمها |
Kaçırdığı ilk kızsın. | Open Subtitles | أنتِ أول فتاة اختطفها. |
Konuşup ayrılmıştık ve gördüğüm ilk kıza aşık olmayı kafama koymuştum. | Open Subtitles | تحدثت معها. واتخذت قرارا... بأن أقع في حب أول فتاة أقابلها |
Çünkü sen de Max gibi, sana veren ilk kızla evleneceksin. | Open Subtitles | .... لأنك مثل ماكس أول فتاة ستقابلها ستتزوجها |
Aslında, köşede de bir ev vardı ve ilk sevgilimi orada öpmüştüm. | Open Subtitles | حقيقة ً, كان هناك منزلاً فى هذا الركن حيث قبلّت عنده أول فتاة لى |