Unalaq onu kaçırmadan önce çekimlerin bazılarını onu kullanarak yaptık, | Open Subtitles | لدينا بعض اللقطات لها أستخدمناها , قبل أن يخطفها أونولاك |
Şef Unalaq'ın birliklerinin Güneyi zapt etmesinden sonra Varrick bir ayaklanma başlattı. | Open Subtitles | , بعد قوات الزعيم أونولاك سيطرت على الجنوب فاريك حرض على أنتفاضة |
İsyanın kızgınlığıyla Unalaq, kendisine suikast düzenlemek suçuyla isyancıları ve Korra'nın ailesini tutukladı. | Open Subtitles | , غاضبا بسبب التمرد , أونولاك أعتقل الثوار ووالديّ كورا أتهمهم بالتآمر لأغتياله |
Unalaq'ın söylediklerinin doğru olup olmadığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعلمين حتى ان كان أونولاك صادقا في كلامه |
Korra, Şef Unalaq'ın kendisine ve babasına ihanet ettiğini öğrendikten sonra, ona karşı geldi ve iç savaşı başlatmış oldu. | Open Subtitles | بعد أكتشاف كورا , بأن الزعيم أونولاك قد خانها وخان والدها هي انقلبت ضده , مما أثار حرب أهلية |
Avatar, Şef Unalaq'a karşı olan barış protestolarında bir grup Güney'linin başında yürüyor, | Open Subtitles | الأفتار تقود مجموعة من الجنوبيين , بأحتجاج سلمي ضد الزعيم أونولاك |
Unalaq Su Kabilesi'nin yasal hakimi bile değil. | Open Subtitles | أونولاك ليس حتى الحاكم السرعي لقبيلة الماء |
Unalaq'ın tek yapmaya çalıştığı kabilelerimizin birleşmesini sağlamak. | Open Subtitles | كل مايحاول أونولاك فعله هو أن يجعل قبائلنا متحدة مجددا |
Sadece Unalaq'ı Ruhlar Dünyası'na dönmekten alı koyalım yeter. | Open Subtitles | فقط نحتاج أن نوقف أونولاك من العودة إلى عالم الأرواح |
Ya Unalaq Avatar'ın iki Dünya arasındaki köprü olmaması gerektiğini söylediğinde doğruyu söylemişse? | Open Subtitles | ماذا إذا أونولاك كان على حق عندما قال بأن الأفتار لايجب أن يكون الجسر بين العالمين ؟ |
Unalaq mağlup edildi ve Kuzeyli donanma evine geri dönüyor. | Open Subtitles | أونولاك قد هزم والأسطول الشمالي رجع لوطنه |
Unalaq tüm Güney direnişini ezip geçti ve babanı esir aldı. | Open Subtitles | أونولاك دمر كامل المقاومة الجنوبية وأسر والدك |
Unalaq'ın Güney Portalı'nın etrafını korumaya aldığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأن أونولاك قد أحاط بالبوابة الجنوبية |
Biz Unalaq'la savaşırız, sen Portalları kapatırsın ve diyelim ki sana bir şey oldu. | Open Subtitles | , لذا نحن نقاتل أونولاك , أنت ِ تغلقين البوابتين ولنقل فقط بأن شيئا ما حدث إليك |
Unalaq'ın ifadesine göre Varrick'in iç savaş hazırlığı yaptığı bir toplantıya katılmışsın. | Open Subtitles | , وفقا لشهادة أونولاك أنت ِ حضرتي أجتماع حيث فاريك حاول ان يحرض لحرب أهلية |
Unalaq kendisi şef olabilsin diye babanı yolundan çekmek istemiş. | Open Subtitles | أونولاك أراد والدك ِ بعيدا عن الطريق حتى يمكنه أن يصبح الزعيم |
Fakat Güney, Unalaq'ın ordusu karşısında dayanamaz demiştin. | Open Subtitles | لكنك قلت بأن الجنوب ليس لديه فرصة ضد قوات أونولاك |
Vaatu ile birleştikten sonra Unalaq karanlık Avatar'a dönüşmüş ve Korra ve Raava'yı birbirinden ayırmıştır. | Open Subtitles | بعد الدمج مع فاتو , أونولاك أصبح أفتار مظلم وفصل بين كورا ورافا |
Raava'yı yok etmeleri sayesinde Unalaq ve Vaatu bugüne kadarki en güçlü karanlık ruha dönüşmüşlerdir. | Open Subtitles | , بتدمير رافا أونولاك وفاتو تحولا إلى أقوى روح مظلم قد عاشت على الأطلاق |
Ama söz veririm ki Unalq ve Güney'le konuşup diplomatik bir çözüm bulacağım. | Open Subtitles | لكنني اعدك ِ بأنني سأعمل مع أونولاك والجنوب لحل دبلوماسي |
Hayır, birleştiler, sonra da Vaatu Raava'yı içimden söküp aldı ve onu yok etti. | Open Subtitles | هل كنت ِ قادرة على هزيمة أونولاك وفاتو ؟ لا , أنهما اندمجا , ثم فاتو أنتزع رافا مباشرة مني |