Tek gözlü bir adam veya kadın arıyordum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن رجل أو امرأة ، بعين واحدة فقط. |
En iyi olan adam veya kadın kazansın. | Open Subtitles | حظا سعيدا، وأه قد يكون أفضل رجل أو امرأة تفوز. |
Daha da önemlisi kurbanın erkek mi kadın mı olduğunu bile söyleyemediler. | Open Subtitles | وفوق كل هذا لا يمكنهم أن يحددوا إذا كان رجل أو امرأة |
Yani belki birbirlerini tanımıyorlar bile hatta tanımanın ötesinde, karşısındaki erkek mi kadın mı bilmiyorlar. | Open Subtitles | اعني ربما لايعرفون بعضهم البعض. فوق معرفة انه رجل أو امرأة مثلا؟ |
Çoğu insan biylojik olarak ya erkek ya da kadın olduğunu düşünüyor ama aslında durum bundan çok daha karmaşık. | TED | يفترض معظم الناس أنك بيولوجيًا تكون إما رجلًا أو امرأة. لكن في الحقيقة الأمر معقد أكثر من ذلك بكثير. |
"Genderqueer" olmanın pek çok yolu var ama bana göre bu, benim kadın ya da erkek olarak tanımlanmamam demek. | TED | وهناك العديد من الطرق لأن تكون حيادي الجنس. ولكن بالنسبة لي، أنا لا أعتبر نفسي رجلًا أو امرأة. |
Şirketlerde yükselmek için, liderlik özelliklerinizle tanınıyor olmanız gerekir ve bu her biriniz için geçerlidir kadın veya erkek farketmez. | TED | من أجل التقدم في المنظمة، عليك أن تُعرف بمهاراتك القيادية، وهذا ينطبق على أي شخص، رجلا كان أو امرأة. |
Sonunda yenildi, ama bir erkeğe değil, bir kadına da değil. - Onu yenen denizdi! | Open Subtitles | لقد أنسكرت فى النهاية لكنه لم يكن رجل أو امرأة |
Kanun budur ve hiçbir Spartalı, kul veya halk erkek veya kadın, köle veya kral kanunun üstünde değildir. | Open Subtitles | هذا هو القانون. ولا اسبراطي، شخص مهم أو مواطن، رجل أو امرأة , عبد أو ملك فوق القانونِ. |
Erkek veya kadın olduğumu düşünmene ne sebep oldu, Michael? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تعتبرنى رجلا أو امرأة يا مايكل؟ |
Bir adam veya kadın kapı kapı gezen, telefonlar açan insanları, iş bakımından ihtiyaçları için doğru plana yönlendiren biri. | Open Subtitles | رجل أو امرأة يقرع الأبواب،يجري الاتصالات يقابل الناس و الأعمال |
İçeriden bir adam olmalı... veya kadın. | Open Subtitles | ...كان لابد من وجود رجل في الداخل أو امرأة |
Sıcaklık olan noktaları tarıyoruz ama orada erkek mi kadın mı var ayırt edemiyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتفحص الآثار الحرارية لكن لا يمكننا التحقق من كونه رجلاً أو امرأة هناك |
Ayrıca ben ve meslektaşlarım bir araştırma görevi verdik son beş yılda çekilen 1.700 filme bakılacak ve yatırımların ortalama geriş dönüş oranı araştırılacaktı -- yani o film ne kadar para kazanmış -- ve karşılaştırma için şu kişiler erkek mi, kadın mı ona bakılacaktı: yönetmen, yapımcı, senarist ve baş rol. | TED | أكثر من ذلك، أنا وزملائي قمنا بعمل دراسة بمقارنة 1700 فيلم من الخمس سنين الماضية والنظر إلى معدل العائدات من الاستثمار كم يحقق الفيلم إذا قام رجل أو امرأة بأخذ الأدوار التالية: مخرج، منتج، وممثل رئيسي، |
Erkek mi kadın mı? | Open Subtitles | رجل أو امرأة ؟ |
Böylesi ulu bir akıla karşı, hangi erkek ya da kadın günah işleyebilir? | Open Subtitles | كيف لأي رجل أو امرأة أن يخطئوا تجاه هذه العقلية العظيمة |
Tuvalet ya da kadın. | Open Subtitles | إنه دورة مياه. أو امرأة. إنه أي شيء تريديه. |
Arkada eli kılıç tutabilecek erkek, kadın ya da çocuk bırakmayın. | Open Subtitles | لا تدع ورائك رجل أو امرأة أو طفل يمكنه أن يحمل سيف |
Bana göre, bu muhteşem ülkemizde herhangi bir erkek, kadın ya da çocuğun bir somun ekmeğe lüks gözüyle bakmak zorunda kalması, iğrenç bir durumdur. | Open Subtitles | بالنسبة لي، إنّه لمن المبغض اعتبار أنّه على أيّ رجل أو امرأة أو طفل ببلادنا الرائعة هذه أن يعتبر رغيف الخبز رفاهيّة |
Bunun kanıtı, bir erkek, kadın veya çocuğun, özgürlüğü için yapabileceği şeylerdir. | Open Subtitles | والدليل هو الشوط مهما طال. الذي قد يقطعهُ رجل أو طفل أو امرأة ليستعيدوا حريتهم عندما تُسلب |
Sonunda yenildi, ama bir erkeğe değil, bir kadına da değil. | Open Subtitles | لقد أنسكرت فى النهاية لكنه لم يكن رجل أو امرأة ! |
Hiç kimse, ne bayan ne de erkek ne kadar güçlü olursa olsun, tüm dünyanın yükünü tek başına sırtlayacak kapasitede değildir. | Open Subtitles | لا يوجد رجل أو امرأة مهما كان. يستطيع أن يكون قادراً على حمل العالم بأكمله على كتفيه |
Hiçbir erkeğin veya kadının geri döndürülemeyeceği bir uçurum. | Open Subtitles | إنها الهاوية التي لا يمكن لرجل أو امرأة العودة منها |
Özellikle kızgın olan kişi bir kız ya da bir kadınsa. | TED | خصوصًا عندما يكون الشخص الغاضب فتاة أو امرأة. |