Kate'in hayatta olduğuna dair... dair bir delil görene kadar Hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لا ، لن نذهب إلى أى مكان حتى نمتلك دليل أن كيت حية |
-Eh, yeterince çekiciyse Hiçbir yere gitmesine gerek yok. | Open Subtitles | حسناً , لو كانت جيدة بالقدر الكافى لا يجب عليها الذهاب إلى أى مكان |
Ondan sonra da hiç bir yere gitmem mümkün olmayacak. | Open Subtitles | بعدها, لن أكون قادراً على الذهاب إلى أى مكان |
Ondan sonra da hiç bir yere gitmem mümkün olmayacak. | Open Subtitles | بعدها, لن أكون قادراً على الذهاب إلى أى مكان |
Bir kadın hastane dışında her yere makyaj malzemeleri parfümü ve mücevherleriyle gider. | Open Subtitles | لماذا تذهب المرأة إلى أى مكان عدا المستشفى ومعها دائماً المكياج العطر والمجوهرات |
Gerekçeni tahmin etmeye çalışmayacağım ama senin işini her yerde tanırım. | Open Subtitles | لم أكن لأخمن دوافعك ولكنى يمكننى معرفة عملك فى أى مكان |
Ne yapsanız yapın, Nereye giderseniz gidin, sizi bulup haklayacağım. | Open Subtitles | سأنال منكم فى أى مكان لا يهم ما ستفعلوا سأجدكم |
Gelip beni görebileceğin bir yer olduğunu sanmıyorum, henüz. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك أى مكان يمكنك المجئ إليه لرؤيتى |
- Eh, yeterince çekiciyse Hiçbir yere gitmesine gerek yok. | Open Subtitles | حسناً , لو كانت جيدة بالقدر الكافى لا يجب عليها الذهاب إلى أى مكان |
Seninle Hiçbir yere gitmiyorum. Ne dediğini de anlamıyorum. | Open Subtitles | لا اريد الذهاب معك إلى أى مكان ، ما الذى تتحدث عنه ؟ |
Ama, Yaşlı Adam Hiçbir yere devrilmiyor. Ölmeyecek o. | Open Subtitles | و لكن الرجل العجوز لن يسقط فى أى مكان ، إنه لن يموت |
Hiçbir yere gitmedi. Gitmeyince ben de ayrıldım. | Open Subtitles | انها لم تذهب الى أى مكان انها لم تذهب الى أى مكان ، لذا غادرت |
Herhangi bir yere inebilir, pasaport veya benzeri şeylerle uğraşmadan. | Open Subtitles | ويمكنهم الهبوط فى أى مكان وبدون مواجهة أى مشكلة فى جوازات السفر |
Giysilerinizi herhangi bir yere atın gitsin. | Open Subtitles | قومى بإلقاء أغراضك فى أى مكان هنا و تفضلى بالدخول |
Hızla uzaklaşın. Herhangi bir yere. | Open Subtitles | , سنهبط بأقصى سرعة ممكنة . فى أى مكان نستطيعه |
Yahudilerin sinemaya ya da parka yahut başka bir yere gitmesi yasaktı. | Open Subtitles | كان محظوراً على اليهود الذهاب إلى دور السينما أو المتنزهات أو أى مكان عام |
Bir kadın hastane dışında her yere makyaj malzemeleri parfümü ve mücevherleriyle gider. | Open Subtitles | لماذا تذهب المرأة إلى أى مكان عدا المستشفى ومعها دائماً المكياج العطر والمجوهرات |
Annem onların beni her yere götüreceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أمى أنه يمكنه أن يأخذنى إلى أى مكان |
9:30'da eve varmıştım. Bunu ispatlayabilirim. Mahkemede tanık sandalyesinde ya da dışarıda, her yerde yemin edebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أثبت ذلك و أقسم عليه ، داخل و خارج المحكمة ، على منصة الشهود ، فى أى مكان |
Nereye gidebiliriz ki? | Open Subtitles | أين يمكننا الذهاب ؟ إلى أى مكان نكون فيه على إنفراد |
Bu kasabada "Bahçe Çiti" alabileceğimiz bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك أى مكان فى هذه البلدة نستطيع أن نشترى منه شربرى ؟ |
Burada olmakla gittiğin başka bir yerde olmak arasınında ne fark var ki bir insan her iki yerde de aynı rahatlıkta yaşayamasın? | Open Subtitles | ما هو الأختلاف هنا عن هناك أو عن أى مكان آخر أن شخصاً واحد لا يستطيع العيش فى كلا الموضعين بهذة السهولة ؟ |
Eğer Einstein'ın kanunları her yerde etkisini gösteriyorsa ve kuantum mekaniği kanunları da her yerde etkisini gösteriyorsa iki tane "her yer" olamaz ki. | Open Subtitles | لذا لو أن قوانين أينشتين افتُِرضت أن تُطبق فى أى مكان |
Fakat ülkeye girdikten sonra hiçbir yerde o kıza ilişkin bir bilgi yok. | Open Subtitles | لكن بعد الدخول ، لا يوجد أى سجل عن الطفلة فى أى مكان |
Dünyanın hiçbir yerinde... ondan daha iyi bir savaş pilotu bulamazsınız. | Open Subtitles | لن تجد أفضل من هذا الطيار فى أى مكان فى العالم |
Michael, dinle. Buluşmamız gerek. nerede olursa olsun. | Open Subtitles | مايكل أسمع , لابد أن أقابلك فى مكان ما , أى مكان |