ihtiyar. Düzgün motor ayarı yapamasaydım zaten en başından şikeli yarış düzenleyemezdim. | Open Subtitles | إسترخي أيها العجوز لو كنت فقدت لمستي ، لما أتيت إلى هنا |
Sana diyorum, ihtiyar, çok ileri gitmişsin. | Open Subtitles | أقول لك ذلك ، أيها العجوز ألن تذهب بعيداً ؟ |
Merak etme, ihtiyar. Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | لا تقلق أيها العجوز أنا أعرف ما الذى أفعله |
Şunu unutma yaşlı adam, yalan söylüyorsan, direk cehenneme gidersin. | Open Subtitles | تذكر أيها العجوز إن كنت تكذب فستذهب مباشرة نحو الجحيم |
Şu yolununu üzerindeki küçük şirin masanın üzerine bırakır mısın, yaşlı adam? | Open Subtitles | هلا وضَعتهَا على الطاولة الصغيرة الجميلة هناك وأنت في طريقك للخروج أيها العجوز ؟ |
O sadece 16 yaşında, biliyor musun pis moruk! | Open Subtitles | ألا تعلم أن عمرها ستة عشرة فقط أيها العجوز القذر؟ |
Başrolde sen varsın, babalık. İşi çekip çevirmek için çok yaşlısın. | Open Subtitles | الأمر الأساسي هو أنت, أيها العجوز أنت متقدم في السن جداً و لا يمكنك النجاح |
Geber. -Sen geber, ihtiyar. Can çekişmeni izlemek isterim. | Open Subtitles | لمّ لا تنتهى من حياتى أنت أولاً أيها العجوز , أتمنى أن أكون موجودة لأشاهدك |
İhtiyar, otobüsü eğleyip aşağı atayım mı seni? | Open Subtitles | أيها العجوز أتريدني أن أوقف الحافلة وأرميك خارجاً؟ |
Dinle ihtiyar, birkac dakika sonra safak sökecek ve ucaksavarlar icin açık hedef olacağız. | Open Subtitles | إسمع, أيها العجوز خلال بضع دقائق سيحل الفجر وسنكون كالصيد السهل لأسلحتهم المضادة للطائرات |
- İşte buradayız ihtiyar. | Open Subtitles | توقف عن الصياح أيها العجوز المغفل ها نحن هنا |
Bana dokunma, ihtiyar! Nerelerde olduğunu bilmiyordum! | Open Subtitles | لا تلمسني, أيها العجوز أنا لا أعرف أين كنت |
Acele et, ihtiyar! Başını aşağı indir ve orada tut orospu çocuğu. Hadi! | Open Subtitles | أسرع أيها العجوز, إخفض رأسك أيها اللعين, وابقه على تلك الحال |
kendine çok güçlü ve acımasız bir düşman edindin, yaşlı adam işte anlaşma, büyükbaba bir gezgin olduğunu düşündüğüm birisi bunu barımda unutmuş bu büyük bir hazinenin haritası olabilir, ya da belki bir evin bunu bulmak için, paraya ihtiyacımız var hazırlık yapmamız gerek | Open Subtitles | لقد كسبت عدواً عتيّاً أيها العجوز هاك الإتفاق يا جدّي رجل مستكشف ترك هذه في الحانة |
Hançeri aramadan geçirecek kadar akıllıyım, yaşlı adam. | Open Subtitles | ذكى بما فيه الكفاية لأعبر بخنجر عبر حراسك أيها العجوز. |
yaşlı adam, daha önce de izinsiz girdiğini söyledim. | Open Subtitles | أيها العجوز أخبرتك من قبل أنك تنتهك حرمة أرضنا |
Çünkü yıllardır, yaşlı adam, senin kazanmana izin verdim. | Open Subtitles | لأن منذ سنوات، كنت أتركك تهزمنى أيها العجوز |
Sigara içmek seni yavaşlatıyor. Kaldır kıçını biraz, moruk. | Open Subtitles | إن كل ذلك التدخين يجعلك بطيئاً تحرك أيها العجوز |
Eee, kim kimi evden atıyormuş bakalım moruk? | Open Subtitles | أخبرني من سيرفس الآخر خارجاً أيها العجوز |
EKRANA ÇOK YAKIŞMIŞSIN moruk. İLK VE SON ÇIKIŞIN DA OLSA. | Open Subtitles | كنت تبدو جيدا على شاشة التليفزيون أيها العجوز للمرة الوحيدة و الأخيرة |
Ne oldu babalık? O benim kocam, istediği gibi dokunur bana! | Open Subtitles | ما الأمر أيها العجوز إنه زوجي يمكنه لمسي |
Seni koca adam! | Open Subtitles | . هذا جيد أيها العجوز |
düşüyoruz. Dayan koca oğlan. | Open Subtitles | أنا أهبط هنا " راتلر " سوف ندخل المجال - اصمد أيها العجوز - |