Kendini toparlaman için sadece birkaç günlüğüne burada kalmana izin verebilirim. | Open Subtitles | لقد سمحتُ لك بالمبيت هنا لبضعة أيّامٍ حتّى أساعِدكَ على الإنتقال. |
Eğer içinizi rahatlatacaksa, güvenlik hizmetinin birkaç günlüğüne kapınızın önünde bir araba koymasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | إنسيجعلكِتشعرينبحالٍأفضل ، سأطلبمنخدمةالمارشالات.. أن تضع سيّارةً في الخارج، لبضعة أيّامٍ فحسب |
Birkaç günlüğüne ulaşılmaz durumda olabilirim. | Open Subtitles | لربّما لن يستطيع أحد الوصول إليّ لبضعة أيّامٍ. |
Gökyüzü dört gündür kızıl, elimizde de hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أربعةُ أيّامٍ مُذ أصبحتِ السماءُ حمراءَ، و لا معلوماتٍ لدينا. |
Son 10 gündür annesiyle birlikte Kuzey Carolina'ynış. | Open Subtitles | "نعم، لقد كانت في "كارولينا الشماليّة . مع أمها، للعشرة أيّامٍ الماضية |
Glukoz sensörleri birkaç günde bir çıkarılarak yenisiyle değiştirilmelidir. | TED | في غضون أيّامٍ قليلة، يجب إزالة حسّاسات الغلوكوز واستبدالها. |
Ona bir kaç günlüğüne kalacağımı söyledim ama seninle aramızda, çok tatlı bir anlaşma var. | Open Subtitles | أخبرتهُ أنّي سأبقى هنا لبضعة أيّامٍ فحسب، ولكن بيني وبينك فحسب، لقد كانت مجرّد حيلة لذيذة. |
- Hayır, sadece birkaç günlüğüne gidiyor. | Open Subtitles | كلاّ، ستغادر لبضعة أيّامٍ فحسب. |
Birkaç günlüğüne yokuz. | Open Subtitles | سوفَ نغيبُ لعدةِ أيّامٍ. |
Bir kaç gündür bunu hissediyorum. | Open Subtitles | "منذ بضعة أيّامٍ وأنا أشعر..." |
Birkaç gündür. | Open Subtitles | بضعة أيّامٍ. |
Mikrop artık birkaç günde öldürecek. | Open Subtitles | سيستغرقُ العاملُ المرضيّ الآن عدّة أيّامٍ ليقتل. جيّد. |
Uzak bir ihtimal, ama bu akşam çıkarsam, üç günde dönebilirim. | Open Subtitles | إنّها مسافة طويلة ، ولكنّي إذا سافرت الليلة فبوسعي العودة في غضون ثلاثة أيّامٍ |