Ne zaman istersen bana gelebilirsin. Kontrolünü kaybetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اِلجأ إليّ أيّان شئت ولن أدعكَ تفقد زمامكَ |
İstediğin zaman saldırabilirsin. Seninle adil bir şekilde dövüşeceğim. | Open Subtitles | تعالوا إليّ أيّان شئتم، وسأقاتلكم كأنداد. |
Elinden geleni yap. Ne zaman istersen saldırabilirsin demişti. | Open Subtitles | افعلا ما بوسعكما، قال أن نذهب إليه أيّان شئنا. |
Modern çağla ilgili sevdiğim başka bir şey ise istediğin zaman müzik dinleyebilmen. | Open Subtitles | شيء آخر أحبّه بالعصر الحديث وهو سماع الموسيقى أيّان شئت |
Belki de büyüyü istediğin zaman yapabilirsin. | Open Subtitles | وربّما يتسنّى لك إجراء التعويذة أيّان شئتِ |
Az önce üstüne bomba yerleştirdim. Seni nerede istersem ne zaman istersem öldürebilirim. | Open Subtitles | لقد زرعت فيك قنبلة للتوّ، بوسعي قتلك من أيّ مكان أيّان شئتُ. |
İstediğiniz zaman dövüşürüz. İstediğiniz sıklıkta deneyebilirsiniz. | Open Subtitles | قاتلاني أيّان شئتما، سأمهلكما أيّ محاولات تشاءان. |
Silahlar hâlâ sizin. Duvarların dışına ne zaman çıkarsanız alabilirsiniz. | Open Subtitles | ما زالوا أسلحتكم، يمكنكم تفقدهم أيّان خرجتم وراء الجدار. |
Ne zaman dışarı çıksa şu operasyon sonrası cerrahi maskesinden giyerdi. | Open Subtitles | أيّان خرج، كان يرتدي ذاك القناع الخاصّ بما بعد العمليّات. |
İstediğiniz zaman yanıma gelin. Şuradaki medikal treylerindeyim. | Open Subtitles | زوراني أيّان شئتما، إنّي هنا في المقطورة الطبيّة، اتّفقنا؟ |
Ne zaman yükseğe çıkacak olursan açman yeter. | Open Subtitles | لذا أيّان تعيّن صعودك لأرضيّة أعلى، أبسطيه فحسب. |
Bu arada beni istediğin zaman çözebilirsin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يمكنك حلّ قيدي أيّان شئت |
Bu arada beni istediğin zaman çözebilirsin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يمكنك حلّ قيدي أيّان شئت. |
Bunu sana ne zaman hatırlatmamı istersen haber çak yeter. | Open Subtitles | أيّان احتجت تَذكِرةً بذلك فأعلمني وحسب |
İstediği zaman "götten bacaklı" diyebilir. - Götten bacaklı. | Open Subtitles | لأن بوسعها التلفّظ بـ "مخنّث" أيّان شائت. |
Konuşmak istersen her zaman yanındayım. | Open Subtitles | سأكون بالجوار أيّان شئت التحدّث |
Ne zaman istersen başını okşarım! | Open Subtitles | وسأداعب رأسك أيّان تشائين. |
İstediği zaman cana yakın davranabiliyordu. | Open Subtitles | كان بديعًا أيّان شاء ذلك. |
İstediğim zaman Davina'yı senden alabilirim. | Open Subtitles | بوسعي أن آخذها أيّان شئت |
Yani şimdi istediğin zaman Matt'in başına dokunup ortaya çıkardığın istediğin zaman da gönderdiğin bir yolcu mu oldum? | Open Subtitles | إذًا ما الوضع الآن؟ أمسيت محض رحّال بوسعك دعوته من دماغ (مات) وصرفه أيّان شئتِ؟ |