Kendisiyle konuşup yeniden birlikte olabilmemiz için bir şans var mı öğrenir misin? | Open Subtitles | هلاّ تكلمت معها , انظري ان كان هناك أي فرصة لرجوعنا معاً ؟ |
Savaş sona erdi ve gelecek kazandı. Geçmişin hiç şansı yoktu. | Open Subtitles | الحرب انتهت والمستقبل قد فاز لم يكن للماضي أي فرصة للفوز |
Yani bu şey birgün temizlemek olabileceğine dair hiçbir şansı var? | Open Subtitles | -إذًا ليس هناك أي فرصة أن يضمحل هذا الشيء يومًا ما؟ |
Bir şampiyona karşı Ne şansı olabilirdi ki? | Open Subtitles | أي فرصة كانت لديه للوقوفِ في مواجهة بطل؟ |
Bu para babalarının seni varoştan kurtarma ihtimali var mı? | Open Subtitles | أي فرصة لذلك الرجل الغني أنك تخرجين من جاتو ؟ |
Katilin, küçük bir ihtimal de olsa polis olmama şansı var mı sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين بوجود أي فرصة أي إمكانية , أنّه لم يكن شرطي ؟ |
Beni üzen şey bana bir şans bile vermemiş olman. | Open Subtitles | ما يزعجني هو أنك لم تعطني أي فرصة لأثبت ذلك. |
Aslında, bu şansın, hiç bir şansı hak etmeyeceğini düşünebileceğimiz bir adama, ikinci bir şans vermek için O'na yapılan bir çağrı olduğuna inanmaya başlayacaktı. | TED | قد يؤمن، في الحقيقة، أن هذه الفرصة جاءته لتمنح فرصة أخرى لشخص ربما نعتقد إنه لا يستحق أي فرصة على الإطلاق. |
Hayatında değişiklik yapmak farklı birşeylere , başlamak için bir şans olabilir. | Open Subtitles | أي فرصة لَك لتَقييم ثانية حياتِكَ، بداية إنتهت، يَعمَلُ شيءُ مختلفُ جداً. مختلف. |
Jüride siyahlar olmazsa Hailey'in hiç şansı yok demek istiyor. | Open Subtitles | يعني أنه بدون سود في هيئة المحلفين، فهذا الرجل ليس لديه أي فرصة |
Beyaz bir adam siyah biriyle ringe çıktı mı, siyahın hiç şansı yoktur. | Open Subtitles | يدخل رجل أبيض للحلبة أمام زنجي، ليس للزنجي أي فرصة. |
Monte büyüsünü onlar üstünde kullanmaya başladığında bahçe malzemeleri dükkanındaki adamların hiçbir şansı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لهؤلاء الرفاق في متجر الحدائق أي فرصة حين بدأت بفرض سحرها عليهم |
hiçbir şansı kaçırmamamı bana sen öğretmiştin. | Open Subtitles | أنتَ الذي علمتَني ألا أُضَيع أي فرصة. |
- Şansım varken senden kurtulmalıydım. - Ne şansı? | Open Subtitles | التخلص منك حين حانت لي الفرصة أي فرصة ؟ |
Bugün buraya gelmiş olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | أهناك أي فرصة ما تدعو إلى قدومه هنا اليوم؟ |
Politikacıların veya genel olarak ülkenin bu verileri ciddiye alarak kamu politikalarını bunlara dayalı hale getirme şansı var mı? | TED | هل هناك أي فرصة أن يأخذ السياسيين في البلاد، هذه الحقائق بكل جدية ويغيروا السياسات بناءً عليها؟ |
Ben, ben merak ediyordum da acaba, eski işlerimizi geri almak gibi bir şansımız var mı, efendim. | Open Subtitles | أنا كنت فقط أتساءل لو كان هناك .. إم .. أي فرصة يمكننا بها أن نستعيد عملنا السابق يا سيدي |
Yani hiç bir şansı yoktu. Biri onun ölmesini istiyordu | Open Subtitles | إذاَ لم تكن له أي فرصة شخص ما أراده ميتاَ |
Kalmaya seni ikna etmem için bir şansım var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي فرصة وأنا يمكن أن تحصل على البقاء؟ |
Senin Noel yemegi hazırlama şansın var mı? | Open Subtitles | لذلك ، أي فرصة ل ربما كنت جعل عشاء عيد الميلاد هذا العام؟ |
- her fırsatta onları öldürüyorlar. | Open Subtitles | يجعلونها تعمل لأجلهم أو يقتلونها أي فرصة يمكنهم الحصول عليها |
Yerel halkın desteği olmazsa hiç şansımız olmaz. | Open Subtitles | بدون مساندة السكان المحليون لايوجد أي فرصة للنجاح |
Tekrar bir araya gelme şansımızı yok ettiğimi biliyorum ve bu beni mahvediyor. | Open Subtitles | أعلم أني أفسدت أي فرصة في أن نكون معاً مجدداً |