Senin almanı istiyor çünkü sen olmayınca, Hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لقد أرادكِ أن تملكيه لأنه بدونكِ ليس له أي معنى |
Gizlilik ihlali yüzünden cinsel mesajlaşmayı yasaklamanın Hiçbir anlamı yok. | TED | وهذا ليس له أي معنى أن نقوم بحظر كل المحتويات الجنسية لمحاولة معالجة إنتهاكات الخصوصية. |
Bu da ileri-geri, stilden stile, akımdan akıma giden sarkacın artık anlamsız olması demek. | TED | هذا يعني أن رقاص الساعة الذي يتأرجح إلى الأمام وإلى الخلف من طريقة إلى أخرى، من حركة الى أخرى، لم يعد له أي معنى. |
Bu araba sadece bir obje. Objelerin bir anlamı yoktur. | Open Subtitles | هذه السيارة عبارة عن جماد والجماد ليس له أي معنى |
hiç mantıklı gelmiyor ama bu yüzden psikolojiyi araştırıyoruz. | TED | ليس لهذا أي معنى منطقي، لكن لهذا السبب نحن ندرس علم النفس. |
Evet, anlıyorum, görünüşe göre mantıksız olan kısım bu, efendim. | Open Subtitles | ويتضح أن كلا الطرفين نهايات ميته ؟ أترى , هذه الجزء أنه لايبدوا أن له أي معنى , سيدي |
Evet, çok saçma, git kızı baştan çıkar, tamam mı? | Open Subtitles | نعم. هذا لا يجعل من أي معنى. اذهبوا سخيف سحرها، حسنا؟ |
Bu iblis bir şeyler anlatıyor ama ne dediği anlaşılmıyor. | Open Subtitles | شيطان يتحدث، ولكن لا يجعل أي معنى. |
Bunların Hiçbir anlamı yok ama yine de dinlemeni istiyorum. | Open Subtitles | لن يكون لها أي معنى بالنسبة إليك، لكن أريدك أن تصغي إليها بأية حال. |
Hayatta yaptığımız seçimlerin Hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | جميع الإختيارات التى نختارها في حياتنا ليس لها أي معنى |
Annem haklı baba. Bunların Hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | انها محقه يا ابي لا شيء من هذا له أي معنى |
Altını almadan gitmek çok anlamsız. | Open Subtitles | ليس له أي معنى الركوب راجعا دون ذلك الذهب |
Neden anlamsız ve içten olmayan formaliteler yüzünden kendimizi küçük düşürecek şekilde başkası için üzülelim ki? | Open Subtitles | لماذا تشعرين بالأسى لأجل شخص يمكنه الخروج من فراغ الرسميات السخيف الذي لا يحمل أي معنى أو شرف و بالتالي مهين؟ |
Buraya gelmeden önce hayatımın bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لحياتي أي معنى قبل أن أؤتي إلى هنا |
"Köle" sözcüğünün bir anlamı yokmuş gibi davrandım ona. | Open Subtitles | لم اعاملها وكأنها عبدة ولكن هذا لم يحمل أي معنى لها |
Sizin benim gibi insanlar için muazzam bir reçeteli ilaç pazarı var ki eğer düşünürseniz hiç mantıklı değil, çünkü biz bu ilaçları alamayız. | TED | هناك تسويق ضخم لوصفات الأدوية تستهدف أشخاص مثلكم ومثلي، والذي إن فكرتم به ليس له أي معنى أبداً، بما أننا لانستطيع شرائها بلا وصفة. |
hiç mantıklı gelmiyor. Neden Global'i kapattı? | Open Subtitles | انها لا تقدم أي معنى لم يقوم بإغلاق مبنى الجلوبال |
saçma şeyler. mantıksız şeyler. | Open Subtitles | إموراً غير منطقية، أفعال ليس لها أي معنى. |
Ben çok saçma bir şeyler haykırmış evden fırlayıp ön bahçeye koşmuştum. | Open Subtitles | وأنا كنت أصرخ أحياناً بدون أي معنى وأركض خارج البيت إلى الفناء الأمامي |
Bu iblis bir şeyler anlatıyor ama ne dediği anlaşılmıyor. | Open Subtitles | الشيطان يتحدث، ولكن لا يجعل أي معنى. |
Ve biliyorum,olduğumuz kişiler yüzünden bu hiçbir anlam ifade etmiyor,ama... | Open Subtitles | وأنا أعلم أنه لا يجعل من أي معنى بسبب ما نحن عليه، ولكن ... |
Peder, Yo, hayır, bakın, üzgünüm ama, bu bana hiç de mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | الأب، لا، لا، انظر، أنا آسف ولكن هذا فقط لا تجعل أي معنى. |
Ağzından çıkanı kulağın duysun çünkü hiç mantıklı konuşmuyorsun. | Open Subtitles | هل أنت منصتة لما تقولينه؟ لأن كلامكِ ليس له أي معنى |
Meeseeks'ler bu dünyaya bir anlam aramak için gelmiyor, Jerry! | Open Subtitles | الميسيكس لايولدون في هذا العالم للبحث عن أي معنى جيري |