"أَبْدأُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • başlıyorum
        
    • başladım
        
    • başlamıştım
        
    • başlasam
        
    • başlayayım
        
    • başlayacağımı
        
    • başladığımda
        
    • diye merak etmeye
        
    İşe alındım. Yarın sabah başlıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إعتِقاده، أَبْدأُ في الصباحِ.
    Yeni gücünü idare edebilecek misin diye endişelenmeye başlıyorum. Open Subtitles أَبْدأُ بالتَسَائُل إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُعالجَ زمام سلطتكَ الجديد.
    Haçlı seferine giden Kral Richard gibi hissetmeye başladım. Open Subtitles أَبْدأُ بالإحْساْس مثل الملك ريتشارد و هو يَذْهبُ إلى الحملات الصليبية
    Psikiyatriden sıkıldım mı, diye düşünmeye başladım. Open Subtitles أَبْدأُ بالشَكّ سواء أَنا ضجر مِنْ طبّ الأمراض العقليةِ.
    Hayat tarzımın seni korkutmasından endişe etmeye başlamıştım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَبْدأُ قَلْق ذلك أنت أُخفتَ بأسلوبِ حياتي.
    Allahım, ben... nereden başlasam bilemiyorum. Open Subtitles عزيزي الله، آي .. . أنا لا أَعْرفُ أين أَبْدأُ.
    Şunu söyleyerek başlayayım. Open Subtitles ثمّ تَركَني أَبْدأُ بالقول الذي الطفل الذي يَمْلأُ هذا الإفتتاح
    Onu ben de arayabilirim ama nereden başlayacağımı bilemedim. Open Subtitles انظر، أنا اريد البحث عنها بنفسي لكني لا أَعْرفُ من أين أَبْدأُ. تَحتاجُين الى ثلج.
    Bir yerlerde bulsam iyi olur çünkü korkmaya başlıyorum. Open Subtitles حَسناً، أنا أفضل أَجِدُهم في مكان ما لأن أَبْدأُ أَنْ أُصبحَ خائف.
    Gerçekten bir ofisi var mı diye merak etmeye başlıyorum. Open Subtitles أَبْدأُ بالتَسَائُل إذا عِنْدَهُ مكتبُ حتى.
    Pekala, bütün bu akış şeması zımbırtısından kurtulmaya başlıyorum. Open Subtitles الموافقة، أَبْدأُ النَفْض هذا شيءِ المخطّط الإنسيابي الكاملِ.
    Sabah 8 de başlıyorum gece bitiriyorum. Ayakta durabilmek için sadece öğlen uyuyorum. Open Subtitles أَبْدأُ العمل في السّاعة الثّامنة وأَنتهي عند منتصف الليل.
    Sana çok büyük ilgi duymaya başlıyorum. İnsanlara çok çabuk bağlanırım. Open Subtitles أَبْدأُ بالنَمُو جداً مولع بك.
    Bak Caitlin, bunun pek de iyi bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. Open Subtitles أَبْدأُ الإعتِقاد التي لَرُبَّمَا هذه لَيستْ فكرةً جيّدة جداً.
    İşe hiç dönemeyeceğimize inanmaya başladım. Open Subtitles أَبْدأُ الإعتِقاد نحن مَا عُدنَا إلى العمل.
    Kendimi suçlu hissetmeye başladım. Open Subtitles - أَبْدأُ الشُعُور بالذنب بشأن هذا. - الآن؟
    Acaba bu iş yemeği mi, yoksa romantik bir yemek mı diye merak etmeye başladım. Open Subtitles هو فقط، أَبْدأُ التَسَائُل إذا هذا a عشاء عملِ أَو أكثر مِنْ a تأريخ رومانسي.
    Napolyon'da Frasier kompleksi olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles أَبْدأُ تَفكير نابليون كَانَ عِنْدَهُ a مركّب فرايزر.
    Mezuniyetim için vaktinde gelemeyeceksin diye endişelenmeye başlamıştım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَبْدأُ قَلْق بأنّك ما كُنْتَ سَيَجْعلُه خلفي بمرور الوقت لتخّرجِي.
    Kendimi aileden hissetmeye başlamıştım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَبْدأُ الإحْساْس جزء العائلةِ.
    Hangisinden başlasam bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ حتى أَيّ أَبْدأُ مَع.
    Bu duygunun karşılıklı olduğunu belirterek söze başlayayım. Open Subtitles دعوني أَبْدأُ القول بأن الشعور متبادلُ
    Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ أين أَبْدأُ.
    Yürümeye başladığımda bir ışık beni takip etsin. Open Subtitles حالما أَبْدأُ بالتحرك، ..تعقّبْني بالاضاءة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more