Seni geceliğin içinde görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إلى رُؤيتك في قبّعتِكَ وردائِكَ. |
Ama artık ikimize ait olan zamanlar için sabırsızlanıyorum | Open Subtitles | لكن الآن أَتطلّعُ إليه فقط أنْ يَكُونَ الإثنان منّا ثانيةً. |
Seni daha iyi tanıma fırsatını yakalamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إلى فرصة للتعرّف عليكِ بشكل أفضل |
Geri dönüşünüzü bekleyeceğim. | Open Subtitles | - - أَتطلّعُ إلى عودتِكَ. |
Bunu dört gözle bekliyorum. Dört gözle beklediğim tek şey bu | Open Subtitles | أَتطلّعُ إليه أنه الشئ الوحيد الذي أتطلع إليه |
Raporunuzu duymayı sabırsızlıkla bekliyorum beyler. | Open Subtitles | السادة المحترمون، أَتطلّعُ لسَمْاع تقريرِكَم. |
Sanırım onu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | هنا. أَحْزرُ أَتطلّعُ إلى رُؤيته. |
Sanırım onu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | هنا. أَحْزرُ أَتطلّعُ إلى رُؤيته. |
Rita, bunun için gerçekten sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ريتا، أنا أَتطلّعُ حقاً إلى هذا. |
Nate, seni tanımak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | نَيت، أَتطلّعُ إلى التَعْرف عليك. |
SeaBea Ödülleri için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | - أَتطلّعُ إلى SeaBeas. لِماذا؟ |
Mezuniyet partisi için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إلى حزبِ التخّرجَ. |
Evet, sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أَعرفُ أَتطلّعُ إلى ذلك. |
Ama ben seni izlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لكنى أَتطلّعُ لرؤيتك حقاً. |
- Ondan haber almak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إلى اتصاله |
Dönüşünü bekleyeceğim. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إليه. |
Dönüşünü bekleyeceğim. | Open Subtitles | "أَتطلّعُ إليه... " |
Bilgilerinize sunarım, bir sonraki imgelemimi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | لمعلوماتكم, أنا أَتطلّعُ إلى رؤيتِي القادمةِ. |
Vatandaşlık partini dört gözle bekliyorum gerçekten. | Open Subtitles | أَتطلّعُ حقاً إلى حزبِ مواطَنتِكَ. |
Bunu sabırsızlıkla bekliyorum, rüyalar bazen beni sarsar. | Open Subtitles | أَتطلّعُ إلى ذلك، مع تلك الأحلام أحياناً احبها. |