"أَتْركَك" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakmayacağım
• izin vermeyeceğim
• vermem
• terkederim

Ama ben sizi rahat bırakmayacağım! Kızmanızı istiyorum!
حَسناً, لَنْ أَتْركَك لوحدك أُريدُك أَنْ تغضب

Ama seni bırakmayacağım.
لكن لَنْ أَتْركَك.

Seni bırakmayacağım.
أنا لَنْ أَتْركَك.

Seni kaybetmek pahasına değil ve oraya girmene izin vermeyeceğim.
لَيسَ في نفقتِكَ، ولَنْ أَتْركَك تَدْخلُ هناك.

Senin bu kadar büyük bir pozisyona gelmene yardımcı oldum şimdi başarısız olmana izin vermeyeceğim.
ساعدتُ على وَضْعك في الموقعِ للعظمةِ، ولَنْ أَتْركَك تَفْشلُ الآن.

Buna izin vermem, Ro.
أنا لَنْ أَتْركَك تَعمَلُي هذا رو

~ ~ Seni yanıma alır sonra da terkederim!
"أنا يُمْكِنُ أَنْ أَقْبلكَ ثم أَتْركَك! "

Seni asla bırakmayacağım.
ولَنْ أَتْركَك.

Seni asla yalnız bırakmayacağım.
لَنْ أَتْركَك لوحدك

Seni bırakmayacağım!
لا! أنا سوف لَنْ أَتْركَك!

Seni bırakmayacağım.
لَنْ أَتْركَك.

Buradaki işim bitmek üzere, müdahale etmene izin vermeyeceğim.
عملي هنا أنتهى تقريباً و لَنْ أَتْركَك تَتدخّلُ

Buna izin vermeyeceğim.
أنا لَنْ أَتْركَك أبعد يديك عني تولبوت ما هذا

Ama ciddiyim, artık anneme eziyet etmene izin vermeyeceğim.
لكن حقاً، لَنْ أَتْركَك أمّ تعذيبِ أكثر.

Bugün babamın tarafını tutmana izin vermeyeceğim!
اليوم، أنا لَنْ أَتْركَك تَأْخذُين جانبَ أَبِّى

- Tavırlarına dikkat et, yoksa diğer plaj kızlarıyla kamp ateşine gitmene izin vermem.
- يُراقبُ الموقفَ، أَو أنا لَنْ أَتْركَك تَذْهبُ إلى المشعلِ بأرانبِ الشاطئَ.

~ Seni yanıma alır sonra da terkederim!
"أنا يُمْكِنُ أَنْ أَقْبلكَ ثم أَتْركَك! "