Ayağını ağzıma sokmana izin veririm dedim. | Open Subtitles | قُلتُ بأنّني أَتْركُك وَضعتَ قدمكَ في فَمِّي. |
Eğer bunun iyi bir iş olduğunu düşünerek yapsan, sana izin verirdim. | Open Subtitles | إذا إعتقدتَ بأنّه كَانَ عمل تجاري صلب، أنا أَتْركُك. الآن أنت فقط ملئ بالتغوّطِ. |
Beni bir parti vermeyi zorlamanıza izin vermiyorum. | Open Subtitles | لا أَتْركُك رجالَ علّمتْني إلى إقامة حفلةً. |
Sizi Abbe de Coulmier tarafından kağıda geçirilmiş bir hikaye ile yalnız bırakıyorum, | Open Subtitles | أَتْركُك الآن مَع حكاية كَتبَتْ بريشة الخوري دو كولمييه |
Seni beş dakika yalnız bırakıyorum! | Open Subtitles | أنا أَتْركُك بدون تدخّل لخمس دقائقِ! |
- Tamam, bırakıyorum. | Open Subtitles | حَسَناً، أَتْركُك تَذْهبُ. |
Bir ihtimal kültür programına izin verebileceğime seni inandırmak istemiştim ama olmaz o iş. | Open Subtitles | بأنّني قَدْ أَتْركُك يَعمَلُ هذا معرضِ الثقافةِ , uh و، ليس هناك. |
Ayağını ağzıma sokmana izin verirdim. | Open Subtitles | أنا أَتْركُك وَضعتَ قدمَكَ في فَمِّي. |
Otobüsle gitmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | المليمتر hmm. لا أَتْركُك إركبْ الحافلةَ. |
Beni okşamana izin veriyorum. | Open Subtitles | أنا أَتْركُك تُداعبُني. |
Ölmene izin vermem. | Open Subtitles | لن أَتْركُك تَمُوتُ |