"أَحبُّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bayıldım
        
    • onu seviyorum
        
    • bayılıyorum
        
    • sevdim
        
    • hoşuma
        
    • sevdiğimi
        
    Yıllardır ilk defa ve bu duruma Bayıldım. Open Subtitles للمرة الأولى في سَنَواتِ، وأنا أَحبُّه.
    Bayıldım buna. Open Subtitles أنا أَحبُّه بالتأكيد.
    "Oh, yaşlı adam bana çok sert davrandı ama onu seviyorum", değil mi? Open Subtitles " أوه، الرجل الكبير السن قاسي جداً عليّ، لَكنِّي أَحبُّه. " حقّ؟
    Ve en kötü tarafıda hala onu seviyorum. Open Subtitles وأسوأ جزء أولِ أنا ما زِلتُ أَحبُّه.
    Yabancı bir erkeğin ellerini vücudumda dolaştırmasına bayılıyorum. Open Subtitles أنا فقط أَحبُّه عندما رجل غريب يَضِعُ أيديه علي جميع أنحاء جسمُي.
    Şey, Amerikalıların burayı ziyaret etmesine bayılıyorum. Open Subtitles تَعْرفُ، أنا فقط أَحبُّه عندما أمريكان يَزُورونَ.
    Bu şekilde yapmalarını sevdim. Open Subtitles أَحبُّه عندما هم يَعملونَ هو هذا الطريقِ.
    Bu yeni isme Bayıldım. Open Subtitles أوه، أحببت هذا الاسم أَحبُّه
    Bayıldım. Open Subtitles هو أيضاً قريباً. أَحبُّه.
    - Bayıldım. Open Subtitles - أوه، أَحبُّه.
    - Bayıldım! Open Subtitles - أوه، أَحبُّه! ها!
    Steven, Bayıldım! Open Subtitles أوه! ستيفن، أَحبُّه!
    Beni seviyor, ben de onu seviyorum. Open Subtitles انه يَحبُّني. يَحبُّني وأنا أَحبُّه.
    Ama onu seviyorum Open Subtitles لَكنِّي أَحبُّه
    Yapamam. onu seviyorum. Sen sevmiyorsun! Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ.أنا أَحبُّه.
    Senden hoşlanıyorum ama onu seviyorum. Open Subtitles أَحْبُّك، لَكنِّي أَحبُّه.
    Erkeğimin bu kadar derin ve dolu dolu olmasına bayılıyorum. Open Subtitles أَحبُّه بأنّ رجلَي كُلّ العُمق وwhatnot.
    Ama senin sorumlu olmana bayılıyorum. Open Subtitles لَكنِّي أَحبُّه متى أنت مسؤول.
    Burası benim ilk kamyoncu mekanım ve sevdim burayı. Open Subtitles هذا توقّف شاحنتي الأول، وأنا أَحبُّه.
    Burayı çok sevdim, John. Open Subtitles الله، أَحبُّه كثيراً، جون.
    Bağımsız düşünen biri olması hoşuma gidiyor. Open Subtitles لا، أَنا فخور بها. أَحبُّه ذلك هي مثل هذه المفكّرِ المستقلِ.
    Onu sevdiğimi ve benimle beraber yaşamasını istediğimi.. Open Subtitles أخبرْه بأني أَحبُّه وأريدُه أَنْ يَعِيشَ معي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more