"أَخذتْ" - Translation from Arabic to Turkish

• aldı
• almış

Doğrusunu isterseniz, yangın her şeyimizi aldı.
. لِكي أكون صادقاً معك , أَخذتْ النارَ كُلّ ما أملكَ

Hayır, hayır, erkek arkadaşımı aldı, şimdi de siparişimi alabilir.
لا، أَخذتْ خليلَي، الآن هي يُمْكِنُ أَنْ تَستلمَ أمرَي.

Lisa bu yüzüğü hatıradan daha fazla bir anlamı olduğu için aldı.
ليسا أَخذتْ تلك لعِناية بأنّه كَانَ أكثر مِنْ a تذكار. الآن، لا!

Benim evimdeyken gerçek kağıtları almış olmalılar.
هم، هم يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَهُمْ أَخذتْ الصُحُفُ الحقيقيةُ

Köpeği öldürmüş. Adam Claire'in köpeği yanına almış gibi göstermek için öldürmek zorundaydı.
هو كان لا بُدَّ أنْ يَقْتلَ الكلبَ لجَعْل الأمور تبدو وكأنَّ كلير أَخذتْ أحذيةَ رياضة مَعها.

Sonra anahtarlarımı aldı ve eve gideceğini söyledi.
لذا، أَخذتْ مفاتيحَي و قالتْ بأنّها ستَذْهبُ إلى البيت

Evimi, paramı ve onurumu aldı.
أَخذتْ بيتَي، ومالي ، وكبريائي

Ama dışkı örneği aldı, sanırım burada çalışıyor.
لَكنَّها أَخذتْ a عيّنة مقعدِ لذا أعتقد تَعْملُ هنا.

İki hafta önce, ninem başıboş bir kediyi eve aldı.
قبل أسبوعين، أَخذتْ نانا في a تَتِيهُ قطّةً.

O işaretleri bulmak yıllarımı aldı.
أَخذتْ تلك الإشاراتِ مني سنوات عدة

"Buldog'un en iyilerini aldı o!"
أَخذتْ أفضل البولدوغِ.

Diane risk aldı.
ديان أَخذتْ المخاطرة

Çocukları yanına aldı.
أَخذتْ الأولادَ.

Kamyonetimi aldı.
أَخذتْ شاحنتَي.

- Polis orjinalini aldı.
- الشرطة أَخذتْ الأصليينَ.

Dâhice, aslında. Bir arama motoru almış ve bunu ölümü kandıracak bir yol hâline getirmiş.
أَخذتْ ماكينة بحث وحوّلتْها إلى طريقة لخداع الموتِ

- Ama sevgilimin numarasını almış!
لَكنَّها أَخذتْ رقم محمول خطيبي

Travis'in serumunu da almış.
أَخذتْ مصلَ ترافس أيضاً.

Telefonu almış.
أَخذتْ الهاتفَ.

-Anahtarları almış!
هو / أَخذتْ المفاتيحَ.

Unser'ın kamyonetini almış.
أَخذتْ شاحنةَ Unser.