"أَستطيعُ إخْبارك" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlatamam
        
    • Söyleyemem
        
    Beni böyle dostça evinizde ağırladığınız için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف أَشْعرُ بة. لكي اقابل بسخاء من عائلتِكَ.
    Şu an anlatamam. Gitmeliyiz. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك الآن يجب أن نذهب
    Ne kadar eğlendiğimi anlatamam. Open Subtitles حَسناً، أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف كثيرُ مرح هذا كَانَ.
    Biliyorsun ki bunu Söyleyemem. Open Subtitles تَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ إخْبارك بذلك.
    Michael, sana Söyleyemem. Sana nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles مايكل، أنا لا أَستطيعُ إخْبارك أنا لا أَعْرفُ كَيفَ أُساعدُك
    Sana kendimi ne kadar iyi hissettiğimi anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف جيدُ الذي يَشْعرُ.
    O ufaklığın onu nasıl mutlu ettiğini anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك الساعاتُ مِنْ البهجةِ ذلك ذلك الرجلِ الصَغيرِ جَلبَه.
    Ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كَمْ أَتمتّعُ بسمعه.
    Bütün bu saçmalıktan kurtulacağımız için ne kadar mutluyum anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف مسرورُ نحن لوَضْع كُلّ هذه التصرف الصبياني للإرْتياَح.
    O kalabalığın içinde senin yüzünü görmek ne kadar harikaydı anlatamam. Yani, kelimeleri benimle birlikte söylediğinin farkında mıydın? Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كم هو رائع أن أنظر للجمهور و أرى وجهَكَ أَعْني، هل انتبهتي إلى أنكي كنتِ تنطقين الكلمات معي؟
    Sana buraya bakıp kendi oğlumu görmenin nasıl hissettirdiğini anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف جيدُ يَجْعلُني إشعرْ للنَظْر هنا ويَرى إبنَي الخاصَ.
    Alice, böyle bir şey olmasına ne kadar şaşırdığımı anlatamam. Open Subtitles ِِِِِِ(ألِس)، لا أَستطيعُ إخْبارك كيف صدمت لحدوث شيء مثل هذا
    Kelimelerle anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك ... أحياناًأَشْعربـأن
    Bugün burada bulunmaktan dolayı ne kadar mutlu ve heyecanlı olduğumu anlatamam. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كَمْ انا سعيد ومتحمّس... سَأكُونُ هنا اليوم.
    Bay Perri erkek olmanızın beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. Open Subtitles السّيد بيري، أنا لا أَستطيعُ إخْبارك كيف سعيدُ أَنا بأنّك a رجل.
    Dr. Grissom Bay Cook'un ifadesini doğrulayana kadar, size içeriğini anlatamam. Open Subtitles حتى الدّكتورِ جريسوم يُمْكِنُ أَنْ أَيّدْ السّيدَ Cook الشهادة، أنا لا أَستطيعُ إخْبارك
    Sana onun ne olduğunu Söyleyemem, çünkü o şey senin içinde. Open Subtitles الآن، أنا لا أَستطيعُ إخْبارك ما ذلك الشيءِ، لأنه يَجيءُ مِنْ داخلك.
    Gizli bir yemek harcı var. Sana Söyleyemem yoksa seni vurmak zorunda kalırım. Open Subtitles هناك مكون سري لا أَستطيعُ إخْبارك ما هو وإلا فأنى يجب أن أطلق عليك النار
    Şu anda Söyleyemem Budd. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك هذا الوقتِ، بود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more